Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NATO toplantısının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda Karadeniz’de gemilere yönelik gerçekleştirilen saldırılara değindi. Fidan, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesindeki gemilere yapılan bu saldırıların ciddi bir güvenlik ihlali oluşturduğunu ve bölgesel ticareti olumsuz etkilediğini vurguladı. Bakan, olayların savaşın coğrafyasının genişlediğine işaret ettiğini ve durumun “çok korkutucu” olduğunu sözlerine ekledi.
RUSYA-UKRAYMA MÜZAKERELERİ VE MASADA KALMANIN ÖNEMİNE VURGU YAPTI
Fidan, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine yönelik umudunun devam ettiğini belirtti. Bakan, tarafların masadan ayrılmamasının teknik açıdan kritik olduğunu vurgulayarak, “Şartlar ne kadar zor olursa olsun, pozisyonlar farklı olsa bile uzlaşma niyetiyle masa etrafında olunduğunda bir noktada buluşma mümkün” dedi. Ayrıca, tarafların başlangıç pozisyonlarının birbirinden oldukça farklı olduğunu, ancak doğru aracılık ve ara buluculuk sayesinde orta noktada anlaşmanın sağlanabileceğini ifade etti.
Bakan, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu süreçte kritik bir rol oynayacağını ve yeterli donanıma sahip olduğunu belirtti. Rusya-Ukrayna meselesinin, Ukrayna toprakları, Rusya’nın stratejik hedefleri ve Avrupa’nın güvenliği gibi birden fazla boyutu içerdiğini sözlerine ekledi.
AVRUPA'NIN BARIŞ VE GÜVENLİK HESAPLARI
Fidan, NATO toplantısında gündeme gelen Avrupa’nın savaş sonrası güvenlik ve sistem yapısı konularına da değindi. Bakan, tarafların anlaşmanın sadece bugünü değil, aynı zamanda Avrupa’nın gelecekteki güvenliğini de kapsadığını dikkate aldığını söyledi. Avrupalıların geçmiş deneyimlerden ders çıkararak anlaşmalara fazlasıyla önem verdiğini belirten Fidan, tüm tarafların risk ve kazanç hesaplarını yaptığını ifade etti.
"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN ORTAKLARI GÜÇLÜ VE GÜVENİLİR"
Bakan Fidan, Türkiye’nin bütün ortaklarına güçlü ve güvenilir bir partner olarak fırsatlar sunduğunu vurguladı. Ticaret, politika ve savunma alanlarında Türkiye’nin stratejik önemine dikkat çeken Fidan, AB ile kurumsal ilişkilerin önündeki bazı engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti. Özel sektörün güçlü, nüfusun dinamik olduğunu söyleyen Fidan, bu potansiyelin doğru değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Fidan, Avrupa Birliği ülkeleriyle yürütülen ilişkilerde Kıbrıs Rum Yönetimi kaynaklı sıkıntılara da dikkat çekerek, “400 milyondan fazla insanı ilgilendiren sinerji alanının bir grup tarafından rehin alınması kabul edilemez” dedi. Bakan, Türkiye’nin dış politikada kimseye koz vermeden ve topu kendi tarafında tutmadan hareket etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.
