Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halit Yerebakan eşlik ediyor. Katar’ın başkenti Doha’ya yönelik İsrail saldırısı, bölgeyi hareketlendirdi. İsrail’in saldırısına rağmen ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapan Katar’ın korunamaması, Arap ülkelerinin güvenlik garantilerini yeniden sorgulamasına yol açtı. Zirvede, Mısır’ın öncülüğünde NATO benzeri bir “ortak savunma gücü” kurulmasının gündeme geldiği bildiriliyor.
The National gazetesinin aktardığına göre, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, zirve öncesinde bazı Arap liderleriyle konuyu görüştü. Kahire merkezli olması planlanan ve 22 Arap ülkesinin katkı sağlaması öngörülen bu gücün kara, deniz ve hava unsurlarının yanı sıra elit birliklerden oluşacağı kaydediliyor. Ayrıca komutanlığın rotasyonla ülkeler arasında devredilmesi ve sivil bir genel sekreterlik kurulması da öneriler arasında.
KAHİRE’DEN SERT MESAJ: “SAVAŞ SEBEBİ SAYARIZ”
Middle East Eye’ın aktardığına göre, İsrail’in Kahire’deki Hamas liderlerine suikast planladığı yönünde istihbarat raporları Mısır yönetiminde alarm zillerini çaldı. Bir Mısırlı güvenlik yetkilisi, “Mısır topraklarında Hamas liderlerine yönelik herhangi bir saldırı, egemenliğimize doğrudan saldırı demektir ve savaş sebebi sayılacaktır” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Doha saldırısının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Kudüs’e gitti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşen Rubio’nun gündeminde, hem Katar saldırısı hem de Batı ülkelerinin Filistin devletini tanıma kararlarına verilecek yanıt bulunuyor.
Netanyahu’nun Doha saldırısını savunduğu basın toplantısında, Batı Şeria’nın ilhakının da gündeme geldiği belirtiliyor. Washington yönetiminin bu adıma karşı çıkmaması, ancak İbrahim Anlaşmaları’nın çökmesinden endişe duyması dikkat çekiyor.