Yıldırım, devletin bir kalemde diş hekimlerini eşit kabul ederken, diğer kalemde daha düşük katsayı ile değerlendirmesinin hem hukuka hem de Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi.
Yıldırım, diş hekimleri ve pratisyen hekimlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre aynı hizmet sınıfında yer aldığını hatırlatarak, bazı ödeme kalemlerinde eşitliğin korunmasına rağmen bazı kalemlerde gerekçesiz biçimde düşük katsayı uygulandığını belirtti. Eşit kabul edilen kalemler arasında ek gösterge, iş riski zammı, DSSO sabit ek ödeme, taban ödeme katsayısı ve teşvik tavan ek ödeme katsayısı bulunurken, iş güçlüğü zammı, temininde güçlük zammı, özel hizmet tazminatı, fazla mesai ve teşvik ek ödeme katsayısı gibi kalemlerde diş hekimlerinin daha düşük değerlendirildiğini ifade etti.
DİŞHEK-SEN Genel Başkanı, bu uygulamanın hukuka ve adalete aykırı olduğunu vurgulayarak, diş hekimlerinin tüm ödeme kalemlerinde pratisyen hekimlerle eşit statüde değerlendirilmesini talep ettiklerini ve keyfi farklılık yaratan maddelerin iptali ile yürütmenin durdurulmasını istediklerini söyledi. Yıldırım, mesleğin saygınlığı ve emeğin karşılığı için yürütülen bu mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirterek, “Ücrette adalet sağlanıncaya kadar durmayacağız” dedi.

DİŞ HEKİMLİĞİNİN ÖZELLİKLERİ VE RİSKLERİ
DİŞHEK-SEN’in açıklamasına göre diş hekimliği, kapsamlı teorik ve klinik lisans eğitimi gerektiren bir meslek. Yıldırım, diş hekimlerinin cerrahi yetki ile mezun olduklarını, yüksek hassasiyetli işlemler yaptıklarını ve komplikasyon riskini üstlendiklerini vurguladı. Diş hekimleri, klinik muayene, teşhis, tedavi planlaması, lokal ve genel anestezi uygulamaları gibi yetkileri bağımsız olarak yürütüyor.
Diş hekimliğinin yüksek enfeksiyon riski taşıyan bir meslek olduğunu belirten sendika, düşük risk ve güçlük katsayılarının hem mesleğin itibarı hem de hukuki açıdan yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.





