Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artan İsrail-İran gerilimi ve bölgesel gelişmeleri ele almak üzere peş peşe diplomatik temaslarda bulundu. Hem İran hem Kuveyt liderleriyle gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde, bölgenin geleceği açısından kritik mesajlar verdi.
İsrail’in Yol Açtığı Şiddet Sarmalı Masada
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail’in uyguladığı şiddet politikalarının yalnızca İran’ı değil, tüm bölgeyi tehdit ettiğine dikkat çekti. Irak’ın çatışma dışında kalmasının önemine işaret eden Erdoğan, mevcut hassas ortamda terör örgütleri ile radikal unsurlara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Bölgeyi kaosa sürükleyen gelişmelere karşı itidal çağrısı yapan Erdoğan, İran ile ABD arasında süregelen nükleer anlaşmazlık konusunda da diyalog vurgusu yaptı. “Zor koşullar altında sağduyulu davranılmalı, şiddet sarmalı mutlaka durdurulmalıdır” diyen Erdoğan, Gazze’de yaşanan soykırımın, İran’a yönelik saldırılar üzerinden gölgelenmesine asla müsaade edilemeyeceğini net ifadelerle dile getirdi.
Kuveyt ile de Kritik Görüşme
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Emiri Şeyh Mişal El Ahmed El Cabir El Sabah ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, bu görüşmede de İsrail-İran gerilimi başta olmak üzere, bölgesel ve küresel gelişmeler kapsamlı şekilde ele alındı.
Erdoğan, görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik başlattığı saldırıların bölgenin güvenliğini ciddi şekilde riske attığını belirtti. Netanyahu hükümetinin küresel ölçekte bir istikrar ve güvenlik tehdidi oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, İsrail saldırılarının aynı zamanda İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere sürecini de sabote ettiğine dikkat çekti.
“Gazze’deki Soykırım Gölgelemeye Çalışılıyor”
Erdoğan, İsrail’in İran’a yönelik eylemleri üzerinden Gazze’deki saldırılarını görünmez kılmaya çalıştığını ifade ederek, buna izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye ve Kuveyt’in bu noktada güçlü ve ortak bir duruş sergilediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, bölgedeki saldırganlığa karşı uluslararası kamuoyunun daha kararlı bir tepki vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Peş peşe yapılan bu temaslar, Türkiye'nin bölgede artan tansiyonu düşürmeye yönelik diplomatik çabalarının yeni bir safhaya geçtiğini gösterirken, Erdoğan’ın hem itidal hem de adalet vurgusu dikkat çekti.
