Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım, kulüp tarihine damga vuran ismiyle yeniden gündeme geldi. Uzun süredir sarı-lacivertli camiada başkanlık için aday olup olmayacağı merak edilen Yıldırım, yaptığı açıklamada 16.464 +1 imza toplanması durumunda aday olacağını duyurdu. Bu gelişme, hem Fenerbahçe taraftarları hem de Türk futbol kamuoyu için heyecan verici bir gelişme olarak yankı buldu.
“16.464 +1 İmza Toplanırsa Adayım”
Aziz Yıldırım, yaptığı açıklamada Fenerbahçe Kulübü’nün tüzüğüne dikkat çekerek adaylık için gerekli imza sayısının altını çizdi. Toplamda 16.464 imzanın toplanması gerektiğini belirten Yıldırım, bu sayıya 1 imza daha eklenmesi halinde başkanlık yarışına katılacağını açıkladı. Yıldırım’ın bu sözleri, kongre öncesinde Fenerbahçe camiasında heyecanı artırırken, destekçilerini de harekete geçirdi.
Fenerbahçe’de Seçim Heyecanı Artıyor
Fenerbahçe’de yaklaşan seçimler öncesinde başkanlık için yarışacak adaylar merakla bekleniyor. Aziz Yıldırım’ın adaylık için şart koştuğu imza sayısı ise kulüp tüzüğüne göre belirlenen sınırları işaret ediyor. Yıldırım’ın bu kararı, hem mevcut başkanlık yarışını hem de kulüp içindeki dengeleri önemli ölçüde değiştirebilir.
Aziz Yıldırım Kimdir?
Fenerbahçe’nin efsanevi başkanlarından Aziz Yıldırım, 1998-2018 yılları arasında kulübün başkanlığını üstlendi. Görev süresi boyunca kulübe sayısız başarı kazandıran Yıldırım, futbol dışında basketbol, voleybol ve diğer branşlarda da önemli yatırımlara imza attı. Özellikle 2012 yılındaki şike soruşturması sürecinde gösterdiği duruş ve mücadelesiyle camianın sembol isimlerinden biri haline geldi.
Taraftarlar Ne Diyor?
Aziz Yıldırım’ın adaylık için ortaya koyduğu imza şartı, Fenerbahçe taraftarları arasında büyük yankı uyandırdı. Birçok taraftar sosyal medya üzerinden Yıldırım’a destek mesajları paylaşırken, imza toplama kampanyalarının organize edilmesi için çağrılarda bulunuldu. Bu durum, kongre sürecinin oldukça hareketli geçeceğinin sinyallerini veriyor.
Kongre Süreci Ne Zaman?
Fenerbahçe Kulübü’nün olağan seçimli genel kurulu haziran ayında yapılacak. Adayların belirlenmesi ve gerekli imzaların toplanması için belirlenen süre ise kulüp yönetimi tarafından açıklanacak. Aziz Yıldırım’ın adaylık için belirttiği 16.464 +1 imza sayısı, tüzükte yer alan “üyelerin %5’i kadar imza” şartına dayanıyor.
Mevcut Başkan Ali Koç’un Hamlesi Ne Olacak?
Aziz Yıldırım’ın adaylık açıklaması, mevcut başkan Ali Koç’un da seçim stratejisini şekillendirecek. Koç’un, yeniden aday olup olmayacağı veya aday olması durumunda nasıl bir kampanya yürüteceği merak ediliyor. Fenerbahçe camiası, iki güçlü ismin yarışacağı bir seçime hazırlanırken, kulübün geleceği açısından kritik bir döneme giriyor.
Aziz Yıldırım'ın Açıklaması
Aziz Yıldırım açıklaması şöyle;
"Değerli kongre üyelerimiz, Sevgili Fenerbahçeliler, Öncelikle, Euroleague Kupası’nı ülkemize bir kez daha getiren şampiyon Fenerbahçe Beko’yu, tebrik ediyor, şampiyonluğa ulaşan diğer branşlarımızda emeği bulunan tüm yöneticilerimize, Başkan Sayın Ali Koç’a, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve kulüp profesyonellerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.
Basında ve sosyal medyada, adımın geçtiği haberler ve türlü spekülasyonların bilgim ve iradem dışında gerçekleştiğinin kamuoyunca bilinmesi ve söz konusu spekülasyonlara son verilmesi amacıyla bir açıklama yapmak zorunlu olmuştur. Bugün Fenerbahçe’nin asıl meselesi, kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç, umut ve sıradan bir spor kulübü olmaya razı olunmasıdır.
Bu durum, istiklal gazisi ve direnişin genç ruhu olan Fenerbahçelilerin itiraz ve gerekirse isyan ile karşı durmaları gereken bir uyuşma halidir. Fenerbahçe, hiçbir yenilgiyi peşinen kabullenmez ve liderlik dışında hiçbir durumu başarı olarak kendisine yakıştıramaz. Çünkü Fenerbahçe, vatan içeriden çökertilmek istenirken direnişin sembolü olmuş bir ruhtur. Fenerbahçe’nin kulüp içi tartışmalar ile israf edilebilecek ne zamanı, ne de enerjisi kalmamıştır. Bugün Fenerbahçe’nin tek ihtiyacı, oynamadan kaybetmek denilen bir peşin teslimiyet havasından kurtulmak, Türkiye sınırlarını aşacak zaferler için ayağa kalkmaktır. Yönetimlerin başarılı olup olmadıklarına karar verecek olan ben veya mevcut yöneticiler değil, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımızdır. Camiamız içinde, yönetimin çağrısı ile bir seçimli kongre yapılması, yönetimin güven tazelemesi yahut yeni bir yönetimin seçilmesi yönünde birtakım çağrılar yapıldığı görülmektedir.
Kulüp başkanımız Sayın Ali Koç, bu yönde yapılan çağrılara Eylül ayında bir kongre toplayacakları yönündeki kararını kamuoyuna ve özel görüşmemizde şahsıma ifade etmiştir. Ben bu görüşmede kendisine, şayet bir kongre yapılacak ise bunun gecikmeksizin, Eylül ayına kalmadan yapılmasının doğru olacağı yönündeki düşüncemi ifade ettiğim gibi, bu açıklamamda da camiamıza arz ediyorum. Bu vesile ile, kulübümüzün uzun yıllar süren şampiyonluk hasretini dindirmek için sorumluluk üstlenmem ve yeniden kulüp başkanlığı için aday olmam yönünde çağrı ve çabalara bir yanıt vermek mecburiyetimin olduğuna inanıyorum.
Ben, kulübümüzün kapılarını bütün Fenerbahçelilere açarak, üyeliğin geniş bir tabana yayılmasını kurumsallaştıran bir Fenerbahçe başkanıyım. Kulüp geleneklerine ve kulüp içi demokrasimize sadakatle bağlıyım. Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam. Ama kendi kendime durumdan vazife çıkarmak garabetine de asla tenezzül etmem. Camiamız, Aziz Yıldırım’ın ister başkan, ister sade bir üye olarak duruma bu ruhla yaklaşan bir Fenerbahçeli olduğundan hiçbir kuşku duymayacaktır.
Elbette ki yönetim kurulumuzun, olağanüstü genel kurul kararını eylül ayına bırakma hakkı vardır ve meşrudur. Ancak, yönetime güvenini yitirmiş kongre üyelerimizin de imza toplamak yoluyla kongreyi göreve çağırmaları aynı şekilde bir haktır ve meşrudur. Bu tartışmalar etrafında şahsım ile ilgili olarak bilinmesini arzu ettiğim gerçek şudur: Camiamızı bölücü hiçbir tartışmanın tarafı olmak, asla benimsemeyeceğim bir tutumdur.
Bu sebeple de mevcut durumdan kendiliğimden vazife çıkarmam beklenmemelidir. Ne yönetimle, ne de camiamız içerisinden başka herhangi biri ile bir polemiğe girme isteğinde değilim. Kısacası, ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim. Kimsenin rakibi olmadığım gibi, hiç kimse ile bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük de hissetmiyorum. Fenerbahçe üzerindeki mesuliyet bilincimi, önceki kongrelerde aday olarak ortaya koyduğumu düşünüyorum.
Bu tutum sorumluluktan kaçmak değil, tam tersine sorumlu davranmaktır. Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir. Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır.
Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler. İşte o zaman tüm varlığımla, dün nasıl ki tüm her şeyimi ortaya koymuşsam, yarın da aynı inanç ve kararlılıkla Fenerbahçe düşmanlarıyla mücadelede gözümü kırpmadan var olacağımın bilinmesini isterim. Çünkü darağacında olsak da bizim ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir."




