Türkiye’de ekonomi yönetimi faiz indirimleriyle piyasaya nefes aldırmak isterken, vatandaşın ve esnafın beklediği rahatlama bir türlü gelmiyor. Merkez Bankası faiz indiriyor ama bankaların kredi faizleri yerinden kıpırdamıyor. Peki neden?
Bir süredir sahadayım; esnafla, çiftçiyle, sanayiciyle konuşuyorum. Hepsinin ortak derdi aynı:
“Faiz düştü ama kredi hâlâ yok, varsa da çok pahalı.”
Gerçek tabloyu açık konuşmak gerekiyor:
1. Bankalar risk almıyor
Ekonomideki belirsizlik, yüksek enflasyon ve geri dönüş sıkıntısı bankaları ürkütüyor. Bu yüzden Merkez Bankası faiz indirse bile bankalar kredi vermekten kaçınıyor.
2. Mevduat faizleri yüksek
Bankalar vatandaşın parasını yüksek faizle topluyor. Yüksek maliyetle topladıkları parayı düşük faizle krediye dönüştürmek istemiyorlar. Aradaki makas açıldıkça kredi faizleri aşağı gelmiyor.
3. Gerçek ekonomi ile masa başı ekonomi farklı
Kâğıt üzerinde “faiz indirimi” kararları açıklanıyor ama sahadaki ekonominin şartları bambaşka. Vatandaşın gelir güvencesi zayıf, işletmelerin nakit akışı bozuk. Bankalar, bu ortamda kredi musluklarını sıkı tutmayı tercih ediyor.
4. Politika ve piyasa arasındaki uyumsuzluk
Ekonomide alınan kararlar piyasa davranışını hemen değiştirmiyor. Bankalar “kalıcı iyileşme” görmeden faizleri aşağı çekmeye yanaşmıyor. Siyasi açıklamalar ile reel sektörün yaşadığı zorluk arasında ciddi bir uçurum var.
Peki ne yapılmalı?
- KOBİ’lere devlet destekli düşük faizli kredi hattı açılmalı.
- Bankaların kredi vermesini engelleyen bürokratik yükler azaltılmalı.
- Ekonomide güven ortamı yeniden tesis edilmeli.
- Faiz indirimi kararlarının piyasa gerçekleriyle uyumlu politikalarla desteklenmesi şart.
Bugün esnaf makasın arasında eziliyor.
Bir yanda artan maliyetler, diğer yanda ulaşamadığı kredi…
Bu tablo sürdürülebilir değil.
Ekonomide gerçek çözüm; doğru politikayla, sahayı dinleyerek, milleti merkeze alarak olur.
Bu siteye yazılan köşe yazıları Türkinform'un editöryal politikasını yansıtmamaktadır. Köşe yazılarındaki görüşler yalnızca yazarları ilgilendirmektedir.
