Fatih Altaylı ne dedi, neden gözaltına alındı? Gözaltına alındı mı, gözaltı sonrası ifadeleri

Gazeteci Fatih Altaylı’nın 20 Haziran 2025 tarihinde YouTube kanalında yaptığı açıklamalar, Türkiye’de büyük yankı uyandırıyor. Kullandığı tarihsel ifadeler nedeniyle, 21 Haziran 2025 akşamı “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla gözaltına alınması, sosyal medyada ve haber mecralarında birinci gündem maddesi haline geliyor. “Fatih Altaylı ne dedi?”, “Neden gözaltına alındı?”, “Gözaltına alındı mı?” ve “İfadesinde neler söyledi?” gibi sorular, gün boyunca en çok aratılan başlıklar arasında yer alıyor. Bu gelişmeler ışığında Fatih Altaylı’nın sözlerinin içeriği, gözaltı süreci, verdiği ifade ve kamuoyundaki yankılar kapsamlı şekilde ele alınıyor.

Fatih Altaylı ne dedi?

Fatih Altaylı, 20 Haziran 2025 tarihinde kendi YouTube kanalında yaptığı bir yayın sırasında, Türkiye’de halkın yönetime karşı zaman zaman radikal tutumlar alabildiğine dikkat çekiyor. Konuşmasının ilgili kısmında şu sözleri sarf ediyor:

“Bu millet hoşuna gitmeyen padişahı boğmuş bir millettir. Yöneticiyi sevmediği zaman ne yapacağını bilir. Tarihte örneği çoktur.”

Altaylı’nın bu sözleri, özellikle sosyal medyada büyük bir kesim tarafından “Cumhurbaşkanına ima yoluyla tehdit” olarak algılanıyor. Bazı izleyiciler, Altaylı’nın tarihsel bir referansla düşünce beyan ettiğini savunurken; karşıt görüşte olanlar ise sözlerin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı hedef aldığını öne sürüyor. Bu açıklamalar kısa sürede viral hale gelerek savcılığın dikkatini çekiyor.

Neden gözaltına alındı?

Fatih Altaylı’nın ifadeleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal değerlendirmeye alınıyor. Savcılık, söz konusu açıklamaları Türk Ceza Kanunu’nun 310. ve 106. maddeleri çerçevesinde inceliyor. Bu bağlamda;

• TCK 310/2 maddesi: Cumhurbaşkanına yönelik tehdit suçunu düzenliyor.
• TCK 106/1 maddesi: Genel tehdit suçu kapsamında değerlendiriliyor.

Savcılık, sözlerin siyasi sorumluluğu olan bir kişiye yönelik dolaylı tehdit içerdiği gerekçesiyle soruşturma başlatıyor. Bunun üzerine 21 Haziran 2025 akşamı, Altaylı'nın İstanbul’daki ikametgahında gözaltı işlemi uygulanıyor. Gözaltına alınmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülerek ifadesi alınıyor.

Fatih Altaylı gözaltına alındı mı?

Evet, Fatih Altaylı 21 Haziran 2025 günü akşam saatlerinde gözaltına alınıyor. Emniyet güçleri tarafından evinden alınan Altaylı, geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde geçiriyor. Gözaltı işlemi sırasında herhangi bir direnç göstermediği ve avukatının da yanında olduğu belirtiliyor.

İstanbul Emniyeti’ndeki işlemleri tamamlanan Altaylı’nın, 22 Haziran sabah saatlerinde savcılığa sevk edilmesi bekleniyor. Şu ana kadar bir tutuklama kararı çıkmamış olsa da, savcılığın değerlendirmesi sonrasında adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılması ihtimali gündemde yer alıyor.

Gözaltı sonrası Fatih Altaylı'nın ifadeleri

Fatih Altaylı, emniyette verdiği ifadesinde yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddediyor. Altaylı’nın savunmasında şu noktalar öne çıkıyor:

Bahis oynayan hakemler kimler? 152 hakem PFDK'ya neden sevk edildi? Bahis oynayan hakemler ne ceza alacaklar?

İçeriği Görüntüle

• Konuşmasının tarihsel bağlamda ele alınması gerektiğini, hiçbir şekilde tehdit veya hakaret kastı taşımadığını ifade ediyor.
• Cumhurbaşkanını hedef alma niyetinde olmadığını, sözlerinin yalnızca tarihsel bir analoji olduğunu belirtiyor.
• Cumhurbaşkanı ile geçmişte tanışıklığı olduğunu, kişisel olarak herhangi bir husumeti olmadığını vurguluyor.
• Suç unsuru oluşturacak bir kastın söz konusu olmadığını, ifadesinin fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Avukatı aracılığıyla da kamuoyuna açıklama yapan Altaylı, sözlerinin çarpıtıldığını ve siyasi bir linç kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını dile getiriyor.

Gözaltı sonrası süreç nasıl ilerliyor?

Gözaltına alınan Fatih Altaylı için yasal süreç, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilmesiyle devam ediyor. Hukukçuların yaptığı değerlendirmelere göre, TCK 310/2 maddesinin uygulanabilmesi için ciddi bir tehdit unsuru taşıyan somut ifadelerin yer alması gerekiyor.

Ancak Fatih Altaylı’nın sözlerinin yorumlanmaya açık olması, savcılığın delil yetersizliği nedeniyle adli kontrolle serbest bırakma yolunu tercih edebileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Özellikle meslek kuruluşları ve insan hakları savunucuları, gözaltı sürecinin uzatılmasının ifade özgürlüğüne darbe olarak yorumlanabileceğini dile getiriyor.

Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, yalnızca basın camiasında değil, siyasi çevrelerde de büyük yankı uyandırıyor. Sosyal medyada ve basın açıklamalarında birçok kişi ve kurum yaşananları kınıyor:

• CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gözaltıyı “ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit” olarak nitelendiriyor ve Altaylı’nın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor.
• Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve çeşitli basın örgütleri, Altaylı’nın sözlerinin bağlamından koparıldığını savunarak, bu tür müdahalelerin basın özgürlüğüne zarar verdiğini vurguluyor.
• Defne Samyeli, eski eşi Altaylı’nın yalnızca gazetecilik yaptığı için hedef alındığını belirtiyor ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyor.
• Sosyal medya üzerinden birçok gazeteci, köşe yazarı ve akademisyen, Altaylı’ya destek mesajları yayımlıyor.

Bu tepkiler, Türkiye’de ifade özgürlüğü, basın bağımsızlığı ve siyasi söylem sınırları konusunda yeni bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, özellikle Twitter (X), YouTube ve haber portallarında büyük ilgi görüyor. “#FatihAltaylı”, “#Gözaltı” ve “#BasınÖzgürlüğü” etiketleri, gün boyu gündem listelerinde üst sıralarda yer alıyor. Kullanıcıların çoğunluğu, Altaylı’nın tarihsel bir örnek verdiğini ve sözlerinin kasti bir tehdit olarak algılanmaması gerektiğini savunuyor.

Buna karşılık bazı kullanıcılar ise kamuya açık platformda yapılan bu tür söylemlerin sorumluluğuna dikkat çekerek, sözlerin siyasi sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.

Sıkça Sorulan Sorular