YouTube kanalında gerçekleştirdiği bir yayındaki sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla yargılanan ve 22 Haziran tarihinden bu yana tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı hakkındaki davada karar açıklandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın ikinci celsesinde mahkeme heyeti, Altaylı'yı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle Altaylı'nın tahliye talebini reddederek tutukluluk halinin devamına hükmetti. Verilen bu kararın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde "sözle cumhurbaşkanına suikast" suçundan verilen ilk ceza olduğu kaydedildi.
DURUŞMA ALKIŞLARLA BAŞLADI
Silivri'de görülen duruşmaya izleyici katılımı yoğun oldu. Gazeteci Fatih Altaylı, duruşma salonuna girişinde izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı. Gazeteci Timur Soykan'ın, "Fatih Abi çok iyi görünüyorsun" diye seslenmesi üzerine salonda tekrar alkış sesleri yükseldi. Duruşmayı Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Murat Bardakçı, Galatasaray Lisesi mezunları, CHP milletvekilleri Utku Çakırözer, Sezgin Tanrıkulu, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da takip etti.
Duruşma başladığında iddia makamı, celse arasında sunduğu mütalaasını tekrar ederek Fatih Altaylı’nın "Cumhurbaşkanına tehdit" suçundan 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapisle cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı da mütalaaya katıldıklarını beyan etti.
"TARİHİ BİR ÖRNEKTEN NİYE KORKSUN"
Savunma için söz verilen Fatih Altaylı, mahkeme heyetine "Efendim Silivri’ye hoş geldiniz" diyerek sözlerine başladı. Savcılığın sunduğu emsal kararları incelediğini belirten Altaylı, "Savcı 6 adet emsal karar sunmuş, bunların 3’ü görevsizlikle bitmiş. 2’si terör örgütü yöneticilerinin tehdidi. Savcının sunduğu emsallerden biri de açıkça tehdit içeriyor. Biz ise üç beraat emsali sunduk dosyaya. Benim YouTube yayınımda açıkça suç olmadığı anlaşılıyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi'nde binlerce polisin görev yaptığını hatırlatan Altaylı, yayından sonra Cumhurbaşkanı'nın programında veya koruma sayısında bir değişiklik olmadığını belirtti. Altaylı savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanı darbe girişiminde bile uçağını yurt dışına değil İstanbul’a indirdi. Korkmadı. İsrail’le kavga etmiş, Mossad’dan korkmamış. Cumhurbaşkanı öyle korkan biri değildir. Bu yayındaki ifadeleri tehdit olarak algılaması mümkün değildir. Burada hem bana hem Cumhurbaşkanı'na haksızlık ediliyor. Beraatimi talep ediyorum."
AVUKAT ASLAN: "OSMANLI'DA PLEBİSİT VARDI DA BİZİM Mİ HABERİMİZ YOK?"
Fatih Altaylı'nın avukatları, mütalaaya karşı teknik ve tarihsel savunmalar yaptı. Avukat Metin Aslan, müvekkilinin sözlerinin tarihsel gerçeklere dayandığını vurgulayarak, "Osmanlı’da bunlar oluyordu demiş müvekkil. Olmuyor muydu? Osmanlı’da plebisit vardı da bizim mi haberimiz yok?" sorusunu yöneltti.
Avukat Aslan ayrıca mahkemeye emsal bir karar sundu. Sosyal medyada "At fava RTE 2017’de olmayacak" şeklindeki paylaşımı yapan kişi hakkında daha önce beraat kararı verildiğini hatırlatan Aslan, Altaylı'nın ifadelerinin tehdit değil, öngörü ve tarihsel atıf olduğunu savundu.
AVUKAT ASLAN: "YÜZÜ ASILAN KİŞİYİ DE CEZALANDIRMANIZ GEREKİR"
Fatih Altaylı'nın avukatı Metin Aslan, savunmasında suçlamanın mantıksal tutarsızlıklarına dikkat çekti. Yargılamanın "sözlerin tehdit oluşturup oluşturmadığı" ve "fiili saldırı sayılıp sayılmadığı" üzerine kurulduğunu belirten Aslan, savcılığın yorum tarzını eleştirdi.
Avukat Aslan savunmasında, "Bu yorumla, Cumhurbaşkanını görünce yüzü asılan kişiyi de cezalandırmanız gerekir" ifadelerini kullandı. Altaylı'nın sözlerinin tarihsel bir atıf olduğunu vurgulayan Aslan, "Müvekkil 'Osmanlı’da bunlar oluyordu' demiş. Olmuyor muydu? Osmanlı’da plebisit (halk oylaması) vardı da bizim mi haberimiz yok?" sorusunu yöneltti. Aslan ayrıca, sosyal medyada "At fava RTE 2017’de olmayacak" yazan kişi hakkında verilen beraat kararını emsal göstererek beraat talep etti.
TBB BAŞKANI SAĞKAN: "MUTLAK İMKANSIZLIK SÖZ KONUSU"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Altaylı'nın avukatı Erinç Sağkan, savunmasında Anayasa'ya atıfta bulunarak "mutlak imkansızlık" ilkesini öne çıkardı. Sağkan, "Bizim Anayasamızda hiç kimsenin hayat boyu Cumhurbaşkanlığı imkanı yoktur. 2 kez ve istisna olarak 1 kez daha yapılması mümkündür. Mutlak imkansız olan bir şey için bu suç işlenemez" dedi.
Savcılığın mütalaasını "Fatih Altaylı’ya uygulanan hukuka aykırılığın bir aynası" olarak nitelendiren Sağkan, konunun bağlamından koparıldığını ifade etti. Sağkan, "Savcı, mütalaasında konuyu bağlamından koparmış; aynı bir Cumhurbaşkanı Başdanışmanının ‘suyun ısındı’ yazarak algı oluşturduğu esnada yaptığı gibi" şeklinde konuştu. Sağkan, tutukluluğun bir tedbir olmaktan çıkıp infaza dönüştüğünü belirterek tahliye talep etti.
KARAR SONRASI DOSYALARI FIRLATTI
Son sözü sorulan Altaylı'nın "Tahliyemi ve beraatimi isterim" demesinin ardından mahkeme heyeti karar için müzakereye çekildi. Yaklaşık yarım saat sürmesi beklenen aranın uzaması ve heyetin 12.56'da salona dönmesiyle karar açıklandı. Mahkeme, Fatih Altaylı'ya 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğun devamına hükmetti.
Kararın açıklanmasıyla birlikte Fatih Altaylı, elindeki dosyaları havaya fırlatarak tepki gösterdi. Altaylı jandarma görevlileri tarafından salondan çıkarılırken, izleyiciler mahkeme heyetini yuhalayarak protesto etti. Heyet protestolar eşliğinde salonu hızlıca terk etti.
Bu sırada salondaki bir izleyicinin, duruşmayı takip eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Murat Bardakçı’ya dönerek, "Mutlu musun? Seninkiler kazandı" dediği, Bardakçı'nın ise bu söze karşılık vermediği görüldü.