Çanakkale’de son dönemde etkisini artıran kuraklık, içme ve sulama suyu sağlayan 9 barajın doluluk oranlarında ciddi düşüşe yol açtı. Devlet Su İşleri verilerine göre, Atikhisar Barajı’nda doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22 azalarak %51’e geriledi. Uzmanlar önümüzdeki aylarda yağış beklentisinin düşük olması sebebiyle su kaynaklarının daha da zorlanacağı uyarısında bulunuyor.

BARAJLARDA KRİTİK SU SEVİYELERİ

Çanakkale’nin en önemli su kaynaklarından Atikhisar Barajı’nda kapasite 54 milyon metreküp olmasına rağmen doluluk oranı %51’e geriledi. Benzer şekilde Ayvacık Barajı’nda %53, Bayramdere Barajı’nda %53, Taşoluk Barajı’nda ise sadece %24 seviyesinde su kaldı. Geçen yılın aynı dönemlerine göre ortalama %15-20 oranında azalma gözleniyor. Bu veriler, bölgedeki su kaynaklarının giderek kritik noktaya yaklaştığını gösteriyor.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Çanakkale’nin Türkiye’de en çok kuraklık yaşayan bölgelerden biri olduğunu belirtti. Türkeş, “Temmuz ayı çok kurak geçti ve Eylül ayına kadar önemli bir yağış beklenmiyor. Hava sıcaklıkları normalin üzerinde seyrediyor” diyerek su kıtlığı riskine dikkat çekti.

KURAKLIK VE YANGIN TEHLİKESİ ARTIYOR

Prof. Dr. Türkeş, uzun süren kuraklığın orman yangınlarının artmasına neden olduğunu ve yüzeylerin iyice kuruyarak yanıcı madde miktarının yükseldiğini söyledi. Anız yangınları, piknik kaynaklı yangınlar ve iklim değişikliği etkisiyle artan sıcak hava dalgalarının birleşimi yangınların daha büyük alanlara yayılmasına yol açıyor.
Çanakkale’de suyun etkin, verimli ve kontrollü kullanılması gerektiğini vurgulayan Türkeş, “Vahşi sulamadan vazgeçmeliyiz. Karbon ayak izini azaltmak için suyu israf etmemek zorundayız” dedi. Ayrıca iklim değişikliğine uyumlu tarımsal ürünlerin seçilmesinin önemine dikkat çekti. Kış ve ilkbahar dönemlerinden gelen kuraklığın etkisiyle tarımsal kuraklığın kaçınılmaz olduğunu belirten uzman, toprak nemi azaldıkça ekim faaliyetlerinin tehlikeye gireceğini söyledi.

YEREL EYLEM PLANLARI GELİŞTİRİLMELİ

İller bazında Kuraklık Koordinasyon Kurullarının kuraklık eylem planlarını uyguladığına değinen Türkeş, “Her bölgenin kendine özgü koşullarını göz önüne alarak planlama yapmak gerekiyor” dedi. Önümüzdeki dönemlerde iklimle ilgili gündemin aşırı sıcaklar, kuraklık, orman yangınları ve ani yağışlar olacağını ifade etti.
Çanakkale’de yaşanan su sıkıntısı ve barajlardaki doluluk oranlarının düşüşü hem kentsel yaşamı hem de tarımı tehdit ediyor. Önlem alınmazsa su kıtlığı ve yangın riskinin artacağı, tarımsal üretimde büyük kayıpların yaşanabileceği belirtiliyor. Su tasarrufu ve iklim değişikliğine uygun planlamalar, zorlu dönemde hayati önem taşıyor.

Haber Editörü