Keşmir’deki terör saldırısının ardından Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilim yeniden tırmanışa geçti. Dün yapılan karşılıklı saldırıların ardından savaşın gidişatı merakla bekleniyor. Ancak daha önemli bir konu var ki her iki ülke de nükleer silahlara sahip. Peki olası bir savaşta hangisi üstün?
Hindistan, asker sayısı, hava filosu ve donanma gücü bakımından Pakistan’a kıyasla daha geniş bir kapasiteye sahiptir. Gelişmiş silah sistemleri, büyük ölçekli modernizasyon projeleri ve ABD, Fransa gibi ülkelerle yürüttüğü askeri iş birlikleri sayesinde, konvansiyonel ordusunu her geçen gün daha da güçlendirmektedir.
Pakistan ise stratejik olarak farklı bir kulvarda ilerlemektedir. Çin ile olan güçlü askeri ittifakı, gelişmiş füze sistemleri ve “Tam Spektrumlu Caydırıcılık” doktrini sayesinde Hindistan’ın sayısal üstünlüğünü nükleer caydırıcılık ile dengelemeyi amaçlamaktadır. Taktik nükleer silahlar ve esnek savaş stratejileri, Pakistan’a ciddi bir savunma avantajı sağlıyor.
İşte iki ülkenin askeri gücünün kalem kalem karşılaştırması…
PAKİSTAN- 660 bin askerinin yanı sıra 550 bin yedek asker ile güçlü bir orduya sahip.
HİNDİSTAN- 1 milyon 455 bin asker sayısı, 1 milyon 155 bin yedek personeli ile dünyanın en büyük ordularından birine sahip.
PAKİSTAN- Pakistan Hava Kuvvetleri envanterinde yaklaşık 498 savaş uçağı bulunuyor. Filoda JF-17 Thunder, F-16 Fighting Falcon, Chengdu J-10C, Mirage III ve Mirage 5 gibi farklı tipte modern ve klasik jetler yer alıyor.
HİNDİSTAN- Hindistan, yaklaşık 2.080 uçaktan oluşan büyük bir hava filosuna sahiptir. Filoda 679 av-önleme uçağı, 857 nakliye uçağı ve 318 eğitim uçağı yer almaktadır.
PAKİSTAN- Pakistan, yaklaşık 170 nükleer savaş başlığına sahip olup, "Tam Spektrumlu Caydırıcılık" (Full Spectrum Deterrence) politikasını benimseyerek taktik nükleer silahları da içeren geniş çaplı bir caydırıcılık stratejisi geliştirmiştir. Bu politika, Pakistan'ın farklı düzeylerdeki tehditlere karşı nükleer caydırıcılığını güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
HİNDİSTAN- Hindistan, yaklaşık 164 nükleer savaş başlığına sahip olup, "ilk kullanmama" (No First Use) doktrinini benimsemektedir. Bu doktrin, Hindistan'ın nükleer silahları yalnızca savunma amacıyla kullanmayı taahhüt ettiğini belirtmektedir.
PAKİSTAN- Pakistan, Al-Khalid ve Al-Zarrar ana muharebe tanklarıyla zırhlı birliklerini güçlendirmiştir. Ayrıca, Çin ile ortaklaşa geliştirdiği füzeler ve JF-17 Thunder savaş uçakları ile hava savunma kapasitesini artırarak, bölgesel güvenliğini pekiştirmektedir. Bu askeri gelişmeler, Pakistan'ın savunma gücünü ve caydırıcılığını güçlendirmeye yöneliktir.
HİNDİSTAN- Hindistan, T-90S/SK "Bhishma" ana muharebe tankları ve Arjun tankları ile güçlü bir zırhlı birlik yapısına sahiptir. Ayrıca, BrahMos seyir füzeleri ve Agni balistik füzeleri gibi gelişmiş füze sistemlerine sahip olup, bu sayede kara, deniz ve hava savunmasını daha etkin bir şekilde sağlamakta ve bölgesel caydırıcılığını artırmaktadır.
PAKİSTAN- Pakistan, deniz kuvvetlerini modernize etmek amacıyla Çin ile iş birliği yapmaktadır. F-22P sınıfı fırkateynler ve Agosta 90B sınıfı denizaltılar gibi gelişmiş deniz platformlarıyla deniz gücünü artırarak, bölgesel deniz güvenliğini sağlamada etkinliğini artırmaktadır.
HİNDİSTAN- Hindistan, INS Vikramaditya ve INS Vikrant uçak gemileriyle bölgedeki deniz gücünü güçlendirmiştir. Ayrıca, nükleer denizaltılar ve gelişmiş destroyerler gibi modern deniz platformlarıyla deniz kuvvetlerini modernize etmeye devam etmektedir.
