Kahveci, Galatasaray’ın bu maçı kazanması halinde Şampiyonlar Ligi’nde bambaşka bir tablo oluşacağını belirterek, “1 puan bile çok önemliydi, Şampiyonlar Ligi’nde 1 gol bile averaj olarak önemli. Galatasaray okyanusu geçti, dere de ya da kovanın içindeki suda boğuldu.” ifadelerini kullandı. Takımdaki eksiklere rağmen sahaya çıkan ilk 11’in galibiyete yeterli olduğunu da vurguladı.

Değerlendirmelerinde Victor Osimhen’e ayrı bir parantez açan Kahveci, “Osimhen takımın yüzde 50’sinden fazlasıydı, bu çok net. Ama ne olursa olsun bu 11 yine de Union Saint-Gilloise’yi yenebilecek bir 11’di.” dedi. Barış Alper Yılmaz, Leroy Sane, Lemina ve Icardi gibi önemli isimlerin yokluğuna rağmen takımın oyun üstünlüğü kurması gerektiğini belirtti.

Eski milli futbolcu, İlkay Gündoğan’ın performansıyla ilgili de dikkat çeken bir değerlendirme yaptı: “Herkesin hayran olduğu, belki de kariyerinin en kötü maçını oynayan bir İlkay Gündoğan var. Orasını aklım almadı. Bu kadar top kaybıyla oynadığı maçı hatırlamıyorum. Ancak tabii ki mazereti de var.” sözleriyle yıldız oyuncunun zor bir gece geçirdiğini ifade etti.

Hakem kararlarını da yorumlayan Kahveci, Akinpelu’nun Uğurcan Çakır’ın ayağına bastığı pozisyona dikkat çekerek, “Hakem bunu görmedi. Onu görse bambaşka bir maç olacaktı. Hakemin atacağı oyuncu gitti gol attı, hoca da çıkardı. 10 kişi kalmalıydılar.” dedi. Karşılaşmanın seyrini değiştiren anlardan birinin bu pozisyon olduğunu belirten Kahveci, maçın hakem yönetiminin tartışmaya açık olduğunu ifade etti.

Spor Muhabiri