Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kayseri’de üniversite öğrencileriyle buluştuğu “Küresel Vicdan” söyleşisinde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Siyaseti bırakma ihtimaliyle ilgili çarpıcı ifadeler kullanan Davutoğlu, “Bana ihtiyaç olmadığını düşünsem siyaseti bırakırdım. Türkiye’de devleti kılcal damarlarına kadar tanıyan iki kişi varsa biri Cumhurbaşkanı, diğeri benim” dedi. Davutoğlu ayrıca Gazze’deki gelişmelere, Mavi Marmara sürecine ve geçmişte yaşadığı zorluklara da değindi.
DAVUTOĞLU’NDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kayseri’de düzenlenen “Küresel Vicdan” konulu söyleşide gençlerle bir araya geldi. Davutoğlu, siyaset sahnesine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Ben, bana ihtiyaç olmadığını düşünsem siyaseti bırakırdım. İhtiyaç var ki siyaseti yapıyorum” sözleriyle dikkat çeken Davutoğlu, siyasetteki varlığını “ülkenin geleceğine duyduğu sorumluluk”la açıkladı.
“DEVLET DARDA OLURSA ELİMDEN GELENİ YAPARIM”
Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklifi alması halinde ne yapacağı sorulan Davutoğlu, kişisel çıkar yerine ilkelerine göre hareket edeceğini vurguladı:
“Ben hayatımı ilkelere göre yaşadım. Akademide neyi savunduysam, dışişleri bakanı ve başbakan olduğumda da aynısını savundum. Ülkenin başında kim olursa olsun, devlet darda, millet sıkıntıdaysa elimden geleni arkama koymam. Her türlü desteği veririm.”
Davutoğlu, devlet tecrübesine vurgu yaparak Türkiye’nin yönetim mekanizmalarını yakından bildiğini söyledi:
“Bugün Türkiye’de devleti kılcal damarlarına kadar tanıyan iki kişi varsa biri Cumhurbaşkanı, diğeri benim. Sadece kendi devletimizi değil, İsrail’i de Filistin’i de yakından tanıyorum.”
“GAZZE’Yİ İNSANSIZLAŞTIRMAK İSTİYORLAR”
Davutoğlu, konuşmasında Gazze’de yaşananlara da değindi. Filistin meselesine tarihsel bir perspektiften yaklaşarak şunları söyledi:
“Gazze’yi neden insansızlaştırmak istiyorlar biliyor musunuz? Çünkü orada 2006 yılında keşfedilen büyük doğal gaz rezervleri var. Ben savaş yanlısı değilim. Barış için çalıştım, 2009, 2012 ve 2014 savaşlarında ateşkesin sağlanmasında bizzat rol oynadım.”
Davutoğlu, Mavi Marmara saldırısı sürecinde yaşadığı zorlukları da anlattı:
“O günler hayatımın en zorlu günleriydi. Ama bu olaylar bana büyük bir perspektif kazandırdı. İsrail ile yaşananlardan sonra hem diplomasiyi hem de uluslararası ilişkilerin gerçek yüzünü daha iyi gördüm.”
Davutoğlu başbakanlığı bıraktığı dönemi de anlattı:
“Bir gün bir vatandaş bana, ‘Ben 30 yıldır muhtarım, bırakamadım. Siz bir anda başbakanlığı nasıl bıraktınız?’ dedi. Ben de ‘Nefsimi ayaklarımın altına alarak bıraktım’ dedim. Kolay değildi ama ülkemin menfaati için bunu yaptım.”
Davutoğlu siyasetten hiç şikayet etmediğini, çünkü bunun bir görev bilinci olduğunu belirtti:
“Bana yapılan saldırılara rağmen eğer devlete ve millete katkım olacaksa bunu vatanperverlik olarak görürüm. Siyaset benim için kişisel bir mesele değil, sorumluluk meselesi.”
“SİYASETİ BIRAKMAK BENİM VERECEĞİM KARAR DEĞİL”

Konuşmasını duygusal bir dille bitiren Davutoğlu, siyasetten çekilme konusuna son noktayı koydu:
“Ben, bana ihtiyaç olmadığını düşünsem siyaseti bırakırdım. Ama ihtiyaç var. Bu, benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Ülke için faydalı olacağımı hissettiğim sürece siyasette kalırım.”




