Sokak sanatı olarak bilinen grafiti çoğu zaman “vandalizm sayılır mı” tartışmalarına konu oluyor. Grafiti kelimesi, Yunanca "graphein" (yazmak) kelimesinden gelmiş ve İtalyanca "sgraffio" (karalamak) kelimesinden türemiştir. Tanımı ise çoğunlukla “kamusal bir alanda yer alan bir duvar ya da yüzeye çizilmiş, kazınmış veya püskürtülmüş yazı ve çizimler.” olarak yapılır. Vandalizm ise bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemidir. Grafiti tanımının vandalizm tanımıyla benzer oluşu sebebiyle tartışmalar yaşanıyor.

VANDALİZM NEDİR, NEYİ AMAÇLAR?
Vandalizm, kamuya veya özel mülkiyete ait yapı, eşya ve alanlara kasıtlı olarak zarar verilmesi şeklinde tanımlanıyor. Duvarlara yazı yazılması, tarihi eserlerin tahrip edilmesi, toplu taşıma araçlarına zarar verilmesi ve kamusal alanlardaki eşyaların kırılması vandalizm kapsamında değerlendiriliyor. Hukuki ve toplumsal boyutu bulunan vandalizm, hem maddi kayıplara yol açıyor hem de kamu düzenini etkileyen bir eylem olarak ele alınıyor.
Günlük yaşamın bir parçası haline gelen grafiti çalışmaları, özellikle büyük şehirlerde kamusal alanların görünümünü değiştirirken, bu çalışmaların hukuki ve toplumsal karşılığına ilişkin tartışmalar da artış gösterdi. Sokak sanatı ile vandalizmin sıklıkla birbirine karıştırılması, kavramların yeniden ele alınmasını gündeme getirdi.

GRAFİTİ SOKAK SANATI MI, VANDALİZM Mİ?
Grafiti genellikle sprey boya veya benzeri malzemelerle yapılan yazı ve çizimleri kapsıyor. Dünyada 1970’li yıllardan itibaren yaygınlaşan grafiti, zamanla sokak sanatı başlığı altında değerlendirilmeye başlandı. Bazı grafiti çalışmaları, sanatsal ifade biçimi olarak kabul edilirken, özellikle izin alınarak yapılan uygulamalar bu kapsamda ele alınıyor.
Festivaller, belediye destekli projeler ve özel alanlarda yapılan grafiti çalışmaları, sanat faaliyeti olarak tanımlanıyor. Bu tür uygulamalarda mekan sahiplerinin izni bulunması ve kamusal düzenlemelere uygunluk esas alınıyor.
SOKAK SANATI VE VANDALİZM KAVRAMLARI BİRBİRİNE KARIŞIYOR
Grafiti ile vandalizm arasındaki temel ayrım, izin ve amaç unsurları üzerinden yapılıyor. İzinsiz olarak kamu malına yapılan yazı ve çizimler vandalizm olarak değerlendirilirken, belirli bir proje veya izin kapsamında yapılan çalışmalar sokak sanatı olarak tanımlanıyor. Ancak pratikte bu ayrımın net şekilde yapılamaması, kavramların sıkça birbirine karıştırılmasına neden oluyor.
Vatandaşların bir kısmı grafiti çalışmalarını görsel kirlilik olarak değerlendirirken, bazı kesimler bu çalışmaları kentsel ifade biçimi olarak görüyor. Bu durum, sokak sanatı ile vandalizm arasındaki sınırın kamuoyunda netleşmemesine yol açıyor.

KENTLERDE GRAFİTİ ÜZERİNDEN TARTIŞMALAR YAŞANIYOR
Grafiti uygulamaları, son yıllarda kent yönetimlerinin gündeminde yer alıyor. Bazı belediyeler belirli alanları grafiti için serbest bırakırken, izinsiz uygulamalara yönelik denetimlerini sürdürüyor. Sanatçılar ise kamusal alanlarda ifade özgürlüğü tartışmasını gündeme taşıyor.
Kent estetiği, mülkiyet hakkı ve sanatsal ifade başlıkları altında yürütülen bu tartışmalar, sokak sanatı ve vandalizm kavramlarının yeniden tanımlanmasına yönelik farklı yaklaşımları beraberinde getiriyor.






