Gülizar Irmak, Türk televizyon ve tiyatro dünyasında özgün senaryoları ve derinlikli karakter analizleriyle dikkat çeken, yaratıcı gücünü edebi bir dille birleştiren bir senarist ve tiyatro insanı olarak tanınıyor. 1 Ocak 1963 tarihinde İzmir’de dünyaya gelen Irmak, bugüne kadar ortaya koyduğu projelerle hem seyircilerin hem de eleştirmenlerin takdirini kazanıyor. Özellikle kadın karakterlerin iç dünyasına derinlemesine yaklaşımı ve toplumsal konulara duyarlılığı, onu Türk senaryo dünyasında özel bir konuma yerleştiriyor.
Gülizar Irmak kaç yaşında?
Gülizar Irmak, 1963 doğumlu olduğuna göre 2025 yılı itibarıyla 62 yaşında. Ancak üretkenliği, enerjisi ve projelere kattığı güncellik, yaşının çok ötesinde bir dinamizm taşıyor. Yeni nesil senaristlere ilham veren Irmak, hâlâ aktif bir şekilde yazarlık kariyerini sürdürüyor.
Gülizar Irmak aslen nereli?
Irmak, Ege’nin kültürel dokusuyla yoğrulmuş şehirlerinden biri olan İzmir doğumlu. Aslen İzmirli olan Irmak’ın karakterlerine yansıyan özgürlükçü, sıcak ve insan odaklı yaklaşımlar da bu coğrafyanın ona kazandırdığı değerlerin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Gülizar Irmak evli mi, eşi kim?
Gülizar Irmak özel hayatını oldukça geri planda tutuyor. Kamuoyuyla paylaştığı bilgiler sınırlı olsa da, Irmak’ın şu anda bekar olduğu biliniyor. Daha önceki dönemlerde evli olup olmadığı ya da eşinin kim olduğu konusunda açık kaynaklarda bilgi yer almıyor. Bu da onun, özel yaşamını koruma konusundaki kararlı duruşunu gösteriyor.
Gülizar Irmak ne iş yapıyor?
Gülizar Irmak’ın ana mesleği senaristlik. Ancak sadece dizi senaryoları yazmakla kalmıyor; aynı zamanda tiyatro oyunları kaleme alıyor, sahneye uyarlıyor ve zaman zaman yönettiği projelerle tiyatro sanatına da katkı sağlıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü mezunu olan Irmak, kariyerinin ilk dönemlerinde oyunculuk da yapıyor. Ankara, Diyarbakır ve İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahneye çıkıyor, ardından senaryo yazımına yönelerek televizyon dünyasına geçiş yapıyor.
Gülizar Irmak senarist mi?
Evet, Gülizar Irmak profesyonel anlamda bir senarist. Özellikle dramatik yapılar ve güçlü kadın karakterler üzerine kurguladığı hikâyelerle dikkat çekiyor. “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” gibi Türk televizyon tarihinin klasikleşmiş dizilerinde senaryo ekibinde yer alıyor. Ayrıca “Bana Artık Hicran De”, “Çoban Yıldızı”, “Kurşun”, “Ömer” ve “Uzak Şehir” gibi yapımların ana senaristi olarak imzasını atıyor. Bu projelerin ortak noktası; karakterlerin psikolojik derinlikleri ve toplumsal duyarlılıklara yer vermesi.
Gülizar Irmak hangi dizileri yazdı?
Gülizar Irmak’ın kaleminden çıkan diziler Türk televizyon izleyicisinin hafızasında özel bir yer ediniyor. İşte Gülizar Irmak’ın yazdığı ya da hikâye tasarımını üstlendiği bazı diziler:
- Öyle Bir Geçer Zaman Ki (2010-2013): Aile içi ilişkiler, travmalar ve toplumsal değişim temalarıyla izleyiciye güçlü duygular yaşatan bu yapımda Irmak, senaryo ekibinde yer alıyor.
- Bana Artık Hicran De (2014): Tamamıyla Irmak’a ait bir hikâye ve senaryo. Duygusal yoğunluğu yüksek, içsel çatışmalarla örülü bir dram dizisi.
- Çoban Yıldızı (2017): Anadolu'nun zorlu yaşam koşullarını ve bir aşkın imkânsızlığını anlatan dizi, Irmak’ın karakter yaratma gücünü bir kez daha gösteriyor.
- Kurşun (2019): 1970’li yıllarda geçen polisiye-dram yapım, dönemin ruhunu başarılı bir şekilde yansıtıyor.
- Ömer (2023): Modern yaşamla geleneksel değerlerin çatışmasını işleyen bu dizi, özellikle genç izleyicilerin ilgisini çekiyor.
- Uzak Şehir (2024): Mardin’de geçen, yas, göç ve kadın mücadelesi temalarını işleyen bu dizi Irmak’ın anlatım gücünü en güçlü biçimde gösterdiği projelerden biri olarak öne çıkıyor.
Gülizar Irmak’ın senaryo tarzı nasıl?
Irmak’ın senaryoları karakter odaklıdır. Hikâyelerinde genellikle kadın karakterlerin iç dünyasına, travmalarına, hayata karşı mücadelelerine yer verir. Karakterleri yüzeysel değil; geçmişleri, hayal kırıklıkları ve dönüşümleriyle işler. Ayrıca Irmak, olayları dramatik bir kurgu içinde ele alırken duygusal bağ kurmayı da asla ihmal etmiyor.
Hikâyelerinde güncel toplumsal meselelere parmak basmayı da ihmal etmiyor. Kadın hakları, göç, sınıf farkları ve ahlaki ikilemler gibi meseleler onun senaryolarında yer buluyor. Bu yönüyle sadece eğlence değil; farkındalık da sunuyor.
Gülizar Irmak’ın tiyatro geçmişi
Senarist kimliği kadar tiyatrocu yönü de güçlü olan Gülizar Irmak, Devlet Tiyatroları’nda uzun yıllar oyunculuk yapıyor. Diyarbakır, Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatroları'nda sahneye çıkan Irmak, aynı zamanda oyun yazarlığı yapıyor.
1990 yılında kaleme aldığı “Hoşhoş Mahallesinde Curcuna” adlı tiyatro oyunu, Çankaya Belediyesi tarafından “Övgüye Değer” ödülüne layık görülüyor. Bu oyunla birlikte yazarlık kariyerine adım atan Irmak, tiyatro alanındaki üretkenliğini senaryo yazımıyla birleştirerek geniş kitlelere hitap etmeye başlıyor.
Gülizar Irmak Instagram hesabı
Gülizar Irmak sosyal medyayı oldukça sade ve kontrollü kullanıyor. Instagram hesabı @glizari üzerinden hem özel hayatından kareler hem de projeleriyle ilgili haberler paylaşıyor. Takipçileriyle birebir iletişim kurmak yerine daha çok içerik odaklı bir paylaşım çizgisi benimsiyor. Hesabında hem kültürel etkinliklere hem de kitap ve film önerilerine yer veriyor. Bu yönüyle bir senarist olmanın ötesinde, entelektüel bir sanatçı profili sergiliyor.Gülizar Irmak'ın yazarlık felsefesi
Irmak, senaryo yazarlığını bir duygu aktarımı olarak görüyor. Ona göre bir hikâye sadece olaylardan değil, duygulardan inşa edilir. Bu nedenle yazdığı her karakterin bir geçmişi, bir kırılma noktası ve bir dönüşüm hikayesi vardır.
Yazdığı hikâyeler aracılığıyla izleyiciye “Yalnız değilsiniz, sizin gibi düşünen, hisseden insanlar var” mesajını vermeyi amaçlıyor. Gülizar Irmak’ın bu yaklaşımı, onu yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda duyguların sözcüsü haline getiriyor.
Gülizar Irmak’ın toplumsal etkisi
Televizyon dizileri genellikle geniş kitlelere ulaşan araçlardır. Gülizar Irmak da bu gücü sorumlulukla kullanıyor. Kadın karakterlerin yaşadığı psikolojik şiddet, sosyal adaletsizlik ve ataerkil baskılar gibi konuları dramatik yapı içerisine ustalıkla yedirerek gündeme taşıyor.
Aynı zamanda göç, aile içi çatışma, sınıf farkları gibi sosyal meseleleri de işleyerek izleyicilerin hem eğlenmesini hem de düşünmesini sağlıyor. Bu yaklaşımı, onun dizilerinin yalnızca reyting değil; içerik kalitesiyle de ön plana çıkmasına neden oluyor.


