İlk bulgular olayın kaza olabileceğini işaret etse de, ifadeler ve deliller arasındaki çelişkiler nedeniyle dosya Cinayet Büro Amirliği’ne devredildi. Adli Tıp Kurumu’nun ön otopsi raporunda darp veya cebir izine rastlanmadı. Ancak kesin ölüm sebebinin belirlenebilmesi için detaylı inceleme başlatıldı. Güllü’den alınan kan ve doku örnekleri, Bursa Adli Tıp Kurumu’nda inceleniyor.
Olay sırasında evde bulunan güvenlik kameralarının kayıtları da kriminal laboratuvarda çözümleniyor. Yapay zekâ destekli sistemin yalnızca hareket ve ses algıladığında kayıt aldığı, bu nedenle bazı görüntülerin eksik olabileceği bildirildi. Kamera kayıtlarının dış müdahaleye uğrayıp uğramadığı da uzmanlarca araştırılıyor.
Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, annesinin olaydan hemen önce neşeli bir şekilde şarkı söylediğini ve “hazır mıyız, hadi kalkın oynayalım” dediğini, ardından bir anda görüntüden kaybolduğunu belirtti. Oğlu Tuğberk Yağız Gülter ise İstanbul’da bulunduğu sırada eve uzaktan bağlandığını, tuvaletten çıkan annesinin görüntüden kaybolduğunu, ardından cam kırılma sesleri duyduğunu ifade etti.
Aile fertleri, Güllü’nün bir süredir beyin rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü ve bu durumun denge kaybına yol açabileceğini öne sürdü. Menajeri de bu iddiayı doğrulayarak yaşananların talihsiz bir kaza olabileceğini söyledi. Ancak kamuoyunda hâlâ “kaza mı, cinayet mi?” sorusu gündemdeki yerini koruyor.
Polis ekipleri telefon kayıtlarını, tanık ifadelerini ve kamera görüntülerini incelemeye devam ediyor. Soruşturmanın ilerleyen günlerde yeni bulgularla genişletilmesi bekleniyor.





