Arizona merkezli amatör astronom ve astrofotoğrafçı Andrew McCarthy, sosyal medyada büyük yankı uyandıran bir fotoğrafa imza attı. McCarthy’nin “Şimdiye kadar çektiğim en saçma derecede sahte duran gerçek fotoğraf” dediği karede, bir paraşütçü Güneş’in aktif bir bölgesinin önünden serbest düşüş hâlinde geçiyor. “The Fall of Icarus” (İkarus’un Düşüşü) adı verilen bu görüntü, ilk bakışta yapay zekâ ile oluşturulmuş bir kompozisyon izlenimi verse de tamamen gerçek görüntülerden oluşuyor.
McCarthy, kareyi Reddit üzerinden paylaşarak fotoğrafın nasıl çekildiğine dair ayrıntılı bir açıklama yaptı. Paylaşımında, “Arkadaşımın Güneş’in aktif bir bölgesinden geçiş anını serbest düşüş sırasında yakaladım” ifadelerini kullandı. Güneş’in yüzeyindeki detayların netliği ve paraşütçünün silüetinin tam doğrultuda görünmesi, görüntüyü olağanüstü kılıyor.
FOTOĞRAFIN ÇEKİLİŞ SÜRECİ
McCarthy’nin aktardığı bilgilere göre çekim, yüksek hassasiyetli güneş teleskopları ve hızlı pozlama teknikleri kullanılarak yapıldı. Paraşütçünün uçuş rotası ile Güneş’in konumu milisaniyelik zamanlamalarla hesaplandı. Bu tür “Güneş transit” görüntüleri genelde uçaklar veya Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) gibi büyük cisimlerle mümkün olurken, bir insanın silüetinin böylesine net şekilde yakalanması oldukça nadir bir durum.
GÖRÜNTÜDE HERHANGİ BİR DÜZENLEME YOK
Fotoğrafın gerçekliğine ilişkin gelen sorular üzerine McCarthy, çekim aşamalarını ve ham görüntüleri paylaşarak hiçbir yapay zekâ ya da manipülasyon kullanılmadığını belirtti. Görseldeki etkileyici kontrast, Güneş’in hidrojen-alfa filtreleriyle görüntülenmesinden kaynaklanıyor.
‘THE FALL OF ICARUS’ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Fotoğraf yalnızca astronomi topluluklarında değil, genel kamuoyunda da kısa sürede viral oldu. Birçok kullanıcı kareyi yapay zekâ ürünü sandığını ancak detayları görünce şaşırdığını belirtti. McCarthy, görseli baskı olarak satışa sunarak çalışmalarını sürdürebilmek için destek istedi.
Bu olağanüstü kare, modern astrofotoğrafçılığın ne kadar geliştiğini ve doğru ekipman, doğru zamanlama ve doğru konumun birleşmesiyle neredeyse imkânsız görünen anların bile yakalanabileceğini bir kez daha ortaya koyuyor.