CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, hakkında ortaya atılan
"11 şirketi ve 300'den fazla dairesi var" iddialarına
tv100 canlı yayınında yanıt verdi. Program sırasında telefonla bağlanan Tekin, kamuoyunda hızla yayılan servet iddialarına karşı
esprili ama net bir açıklamada bulundu:
"1994 yılında aldığım bir evim var. Eşimin bir dairesi var. Bir tane de arabamız var. Çok şükür bunlar bize yetiyor fazlasıyla. Kıskanmayın, bir gün sizin de olur."
Söz konusu iddiaların bir gazeteci tarafından ortaya atıldığını ve herhangi bir somut belgeye dayanmadığını vurgulayan Tekin, bu söylentilerin
bilinçli bir algı operasyonunun parçası olduğunu ima etti.
"Ciddiye almadık, o haber öylece kaldı"
Canlı yayında “Gerçekten bu kadar zengin misiniz?” sorusuna
içtenlikle ve sakinlikle yanıt veren Gürsel Tekin, hakkında çıkan haberleri baştan itibaren
ciddiye almadıklarını, ancak kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ettiğini belirtti.
"Bir gazeteci 11 şirket, 399 daire diye haber yaptı. Biz ciddiye almadık, bu böyle gitti." diyen Tekin, kişisel mal varlığının sınırlı ve şeffaf olduğunu dile getirdi.
Gürsel Tekin Kimdir? Ekonomik geçmişi nasıl şekillendi?
17 Haziran 1964’te Ardahan’ın Göle ilçesinde doğan Gürsel Tekin, genç yaşta
ekonomik nedenlerle üniversite eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1980’li yıllarda İstanbul’a göç eden Tekin, çeşitli işlerde çalışarak hayatını sürdürdü.
Garsonluk gibi iş deneyimleri ile hayata atılan Tekin, sonrasında siyasete adım attı.
CHP'de Kadıköy Belediye Meclis Üyeliği, İstanbul İl Başkanlığı ve Genel Sekreterlik gibi önemli görevlerde bulunan Tekin, uzun yıllar boyunca
parti içinde etkili bir figür olarak ön plana çıktı. Siyasi kariyeri boyunca edindiği gelirlerle şekillenen mal varlığına dair kamuoyuna yansıyan tek detay, resmi beyanlarda geçen
bir ev, bir daire ve bir araçtan ibaret.
Servet iddiaları nereden çıktı?
Gürsel Tekin hakkında son dönemde yayılan ve sosyal medyada sıkça paylaşılan "11 şirket ve 300’ü aşkın daire" iddiaları, bir köşe yazısı üzerinden yayıldı. Belgelenmemiş ve kaynak gösterilmeyen bu iddialar, özellikle
siyasi olarak hedef alınan kamuoyunda tanınan isimler için sıkça kullanılan bir yöntem olarak değerlendiriliyor.
Ancak iddiaların kamuoyunda bu kadar yankı uyandırması, Tekin'in kayyum olarak atanmasıyla aynı döneme denk gelmesi nedeniyle,
bilinçli bir itibarsızlaştırma çabası olabileceği yönünde yorumlara da neden oldu.
