Hamas ile İran arasında yıllardır süregelen ilişkiler, Orta Doğu’daki güç dengeleri ve Filistin-İsrail çatışması bağlamında dikkatle izleniyor. İran’ın uzun yıllardır Filistin’deki direniş gruplarına verdiği destek bilinirken, Hamas bu destekten en fazla yararlanan örgütlerin başında geliyor.
İran, Hamas’ı Filistin direnişinin önemli bir bileşeni olarak görüyor ve askeri, mali ve siyasi alanda destek sağlıyor. Bu destek, özellikle Gazze Şeridi’ndeki silahlı kanat olan İzzeddin el-Kassam Tugayları üzerinden etkisini gösteriyor. İran, Hamas’ın İsrail’e karşı sürdürdüğü silahlı direnişi meşru bir mücadele olarak değerlendiriyor ve destek olmayı dini bir görev olarak kabul ediyor.
Hamas ise İran’ın bu desteğini sahadaki etkisini artırmak ve İsrail karşısındaki askeri kapasitesini güçlendirmek adına önemli buluyor. 2006 yılında Gazze’de yönetimi ele geçirdikten sonra uygulanan ambargo ve dış desteklerin azalması, Hamas’ı alternatif kaynaklara yöneltti. Bu süreçte İran ile ilişkiler stratejik bir boyut kazandı.
Ancak bu ilişki her zaman sorunsuz ilerlemedi. Suriye iç savaşında Hamas’ın, İran’ın müttefiki Beşşar Esad rejimine mesafeli yaklaşması iki taraf arasında gerginliğe yol açtı. Fakat sonraki yıllarda, özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarının artması, iki tarafı yeniden yakınlaştırdı.
Bugün itibarıyla İran, Hamas’a yönelik en büyük dış destekçilerin başında gelmeye devam ediyor. Bu ilişki yalnızca silah ve para ile sınırlı değil; İran aynı zamanda bölgesel medya organları, siyasi danışmanlık ve diplomatik kanallar üzerinden Hamas’a uluslararası alanda da destek sağlıyor.
Hamas-İran ilişkisi, Orta Doğu’daki vekalet savaşlarının, ideolojik uyumsuzluklara rağmen çıkar temelli nasıl sürdürülebildiğine dair dikkat çeken bir örnek olmaya devam ediyor. Hamas yöneticileri İran İslam Cumhuriyetine teşekkürlerini sunuyor.





