Western Washington Üniversitesi’nden antropologların yürüttüğü çalışmada, Homo floresiensis’in beden küçüklüğünün evrimsel nedenleri araştırıldı. İnsan soy ağacındaki 15 farklı türün diş ve beyin ölçümleri karşılaştırıldı ve yirmilik dişlerin küçülmesiyle beyin hacmindeki artış arasında güçlü bir ilişki bulundu. Ancak Homo floresiensis bu kurala uymuyor.
DİŞ VE BEYİN ARASINDAKİ BEKLENTİ DIŞI İLİŞKİ
Araştırmacılar, Homo floresiensis’in diş yapısının Homo cinsiyle uyumlu olmasına rağmen beyin hacminin beklenenden çok küçük olduğunu belirtti. Bulgular, bu farkın gebelik döneminde değil, doğum sonrası çocuklukta büyüme hızının yavaşlamasından kaynaklandığını gösteriyor.
ADA CÜCELİĞİ ETKİSİ
Bilim insanları, Homo floresiensis’in küçüklüğünün temel nedeninin “ada cüceliği” olarak bilinen evrimsel bir süreç olduğunu vurguluyor. Sınırlı besin kaynakları ve az yırtıcı hayvanın bulunduğu Flores Adası’nda küçük boyut avantaj sağladı. Benzer bir şekilde adada yaşamış cüce filler de aynı koşullara adapte olarak evrimleşmişti.
KÜÇÜK VÜCUT, BÜYÜK YETENEKLER
Küçük bedenine rağmen Homo floresiensis’in taş aletler yapabildiği, cüce filleri avladığı ve muhtemelen ateşi kullanabildiği belirtiliyor. Araştırmacılar, bu durumun beyin hacminin bilişsel kapasiteyi her zaman doğrudan yansıtmadığını ortaya koyduğunu vurguluyor.
