İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ülkesinin söz konusu zirveye katılmayacağını kesin bir dille açıkladı. Arakçi, "İran halkına yönelik tehdit, saldırı ve yaptırım uygulayanlarla aynı masaya oturmayız" diyerek, İran’ın diplomatik çizgisinin sınırlarını net bir şekilde ortaya koydu. Bakan, davetin Mısır tarafından nazikçe yapıldığını kabul ederken, böylesi bir uluslararası platformda İran'a düşmanca tavır sergileyen ülkelerin de yer almasını kabul edilemez bulduklarını dile getirdi.
ZİRVEYE GENİŞ KATILIM BEKLENİRKEN İRAN YOK
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin ev sahipliğinde düzenlenecek olan Şarm el-Şeyh Zirvesi’ne Türkiye, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Ürdün, Bahreyn ve AB gibi önemli aktörlerin lider düzeyinde katılım göstermesi bekleniyor. Zirvenin ana gündemi İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılar, bölge güvenliği ve Filistin meselesine çözüm arayışları olacak.
Ancak İran’ın yokluğu, bölgesel diplomasi açısından önemli bir eksiklik olarak yorumlanıyor. Özellikle Filistin direnişine açık destek veren İran’ın dışlanması ya da kendi rızasıyla katılmaması, bölgedeki çözüm çabalarının çok taraflılık ilkesini zedeleyebilir.
"DİPLOMASİDEN YANA OLMAK HERKESLE GÖRÜŞECEĞİMİZ ANLAMINA GELMEZ"
İran Dışişleri Bakanı Arakçi, yaptığı açıklamada diplomasiye inandıklarını ancak bunun sınırsız ve koşulsuz bir katılım anlamına gelmediğini vurguladı. “İran halkına yıllardır ekonomik, siyasi ve askeri baskı uygulayan, yaptırımlarla boğan ülkelerle aynı masaya oturmayı uygun görmüyoruz. Bu bir prensip meselesidir,” diyen Arakçi, İran’ın tavrının hem egemenlik hem de onur temelinde şekillendiğini belirtti.
FİLİSTİN'İN YANINDAYIZ
Açıklamasının devamında Arakçi, İran’ın Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadığını ve Filistin halkının temel haklarının korunması gerektiğini ifade etti. “İsrail’in saldırıları bir an önce durmalı. Filistinlilerin kendi topraklarında barış içinde yaşama hakkı vardır. Tüm girişimler bu hakkı korumayı hedeflemelidir,” diyerek İran’ın pozisyonunu netleştirdi.
İRAN'IN KARARI NE ANLAMA GELİYOR?
İran’ın zirveye katılmama kararı, bölgesel ayrışmanın derinleştiğini ve diplomatik köprülerin hala yeterince kurulamadığını gösteriyor. Tahran, özellikle ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin yaptırım politikaları nedeniyle yıllardır Batı ile mesafeli bir ilişki yürütüyor. Bu durumda düzenlenecek barış girişimlerine sadece sembolik değil, prensip odaklı bir bakış açısı getiriyor.