Terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye uzantısı SDG'nin elebaşı Mazlum Abdi, gazeteci-yazar Qanta Ahmed’in sorularını yanıtladı. İsrail’in The Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan röportajda teröristbaşı Abdi, IŞİD ile mücadele, El-Hol kampındaki durum, ABD ile ilişkiler ve Suriye’nin yeni dönemine dair açıklamalarda bulundu. Terör örgütü elebaşı, Suriye'nin yeni hükümetine ve ordusuna entegrasyon süreçlerine değinirken, Ahmed el-Şara yönetimine dair taleplerini dile getirdi.

EL-HOL KAMPINDA KAYNAK YAKINMASI

Röportajda El-Hol kampındaki duruma değinen teröristbaşı Mazlum Abdi, kaynak yetersizliğinden şikayet etti:

"Başkan Trump'ın USAID'i azaltması veya tamamen ortadan kaldırmasından bu yana, IŞİD'den kaçanların barındığı El Hol kampını yönetmek için çok daha az insan gücümüz ve insani desteğimiz var. Daha az yardım ve daha az güvenlik personeli var. SDG, kampın güvenliğini sağlamak için artık bu ihtiyaçları bütçemizden karşılamak zorunda. Görevi desteklemek için burada daha az STK var ve kendi savunmamız için daha az kaynağa sahip olmamıza rağmen, SDG bütçesinden güç sağlamak ve kampı korumak zorundayız."

Abdi, bölgesel destekle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:

"SDG, Başkan Neçirvan Barzani'nin desteğinden dolayı çok minnettardır ve biz de çok müteşekkiriz ama daha fazlasını yapma imkânı da var."

"IŞİD SALDIRILARINDA HÂLÂ KAYIP VERİYORUZ"

Terör örgütü elebaşı, Suriye'nin Batı ile ilişkilerinde yeni bir aşamada olduğunu belirterek IŞİD tehdidinin sürdüğünü iddia etti:

"Yeni Suriye'de çok önemli bir kavşaktayız. Suriye, Batı ile ilişkilerinde yeni bir aşamada. Küresel koalisyondan önce, Kuzeydoğu Suriye'de IŞİD tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Şimdi burada hâlâ faaliyet gösteren birçok gözaltı merkezi, IŞİD ailesi ve IŞİD'in gizli hücreleri var. IŞİD'in Rakka, Deyrizor ve diğer bölgelerde SDG'ye yönelik saldırılarında hâlâ asker kaybediyoruz."

Gözaltı merkezleri hakkında detaylı bilgi veren Abdi, şunları kaydetti:

"26'dan fazla gözaltı merkezimiz ve toplamda 10.000'e kadar erkek IŞİD mahkumunun tutulduğu üç ana hapishanemiz var. Ana hapishaneler burada, Haseke'de... her birinde 3.000 veya 4.000 mahkum var. Rakka'daki diğer hapishanelerde ise 1.500 mahkum ve Kamışlı'da 1.000 mahkum var. Bunlar son derece tehlikeli savaşçılar."

ABD KONGRESİNDEN SİYASİ DESTEK İSTEDİ

ABD ile ilişkilere ve beklentilere değinen teröristbaşı, siyasi desteğin önemine işaret etti:

"ABD ordusu sürekli olarak buna (IŞİD ile mücadeleye) odaklanmaya çalışıyor. ABD CENTCOM ve çok destekleyici Amiral Brad Cooper var, ancak ABD ordusunun Kongre'de daha fazla siyasi desteğe ihtiyacı var. Kongre'den siyasi destek son derece önemli. Başkan Trump Suriye'yi yeniden harika yapmak istiyor. Bunu yaparken SDG'yi desteklemeli. SDG, IŞİD'e karşı küresel koalisyona dahil edilmeli ve SDG, Suriye'nin yeni hükümetine dahil edilmeli. Suriye'de gücün merkezden uzaklaştırılması konusunda ABD'nin yardımına büyük ihtiyaç var."

Abdi, entegrasyon görüşmeleri hakkında ise şu bilgileri paylaştı:

"Yerel olarak 10 Mart anlaşması olarak bilinen bir ön anlaşmamız var. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ABD ordusu ve yerel güvenlik güçleriyle bir araya geldik. Suriye Savunma Bakanlığı, Suriye Ulusal Ordusu ve Suriye İçişleri Bakanlığı'na entegrasyonumuz hakkında konuştuk."

"KADIN TABURU DA SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN PARÇASI OLACAK"

Terör örgütü elebaşı Mazlum Abdi, örgütün askeri yapısı ve entegrasyon koşulları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

Bilal Erdoğan imam hatipli öğrencilerle bir araya geldi
Bilal Erdoğan imam hatipli öğrencilerle bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

"Kuzeydoğu Suriye'de 70.000'i savaşçı olmak üzere 100.000 askerimiz ve 30.000'i polis ve güvenlik güçlerimiz var. Kendi bölgelerini korumaktan sorumlu ilk saflarda yer alıyorlar. SDG'nin üç tümenini ve iki özel taburunu korumayı kabul ettik. Bunlardan biri sınır güvenliğine odaklanacak, diğeri ise kadın taburu olacak ve hepimiz Savunma Bakanlığı'nın bir parçası olacağız. Amerika Birleşik Devletleri artık ulusal orduyla iş birliği yaparken bütünlüğümüzü korumamızın bizim için önemli olduğunu anlıyor."

ABD'nin varlığının gerekliliğini savunan Abdi, sözlerine şöyle devam etti:

"Şam'daki istikrarın sağlanması için ABD'nin Kuzeydoğu Suriye'de kalması gerekiyor. ABD Kongresi'nin ABD ordusunu desteklemesi gerekiyor. Sezar yaptırımlarının daha geniş bir şekilde tartışılmasına ihtiyacımız var... Desteğin koşullu olması gerekiyor. ABD desteği koşulsuz olmamalı. Şu anda [Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı] Ahmed el-Şara'ya herhangi bir koşul yok."

AHMED EL-ŞARA VE SAHADAKİ ENDİŞELER

Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara (Ebu Muhammed el-Cevlani) ile ilgili görüşlerini aktaran Abdi, geçmiş deneyimlere atıfta bulundu:

"Ahmed eş-Şara'yı Heyet Tahrir el-Şam'a liderlik ettiği dönemde tanıyoruz. Daha önce birlikte deneyimlerimiz oldu ve güçlerinin yapısını çok iyi biliyoruz. Şu anda bulunduğunuz bu yerleşke 10 yıl önce HTS'nin kontrolündeydi. Şu anda Ahmed eş-Şara, Batı'yı Suriye'ye yeni bir şans vermeye ikna etmeye çalışıyor, ancak sahada hala ciddi endişeler var. Lazkiye'de 2.000 Alevi öldürüldü. Süveyda'da 1.000 Dürzi öldürüldü. Dürzi toplumuna karşı bu vahşetler işlenirken bile videolar dolaşıyordu. Ve mesaj şuydu: 'Sırada Kürtler var.'"

Terör örgütünün yapısına vurgu yapan Abdi, entegrasyon zorluklarını şu sözlerle ifade etti:

"SDG, Kürtler, laik Araplar, Hristiyanlar ve farklı etnik kökenlerden oluşan bir koalisyondur. Çeşitliliğimiz nedeniyle daha az iç sorun, daha az çatışma, daha az anlaşmazlık ve kuvvetlerimizde daha az mezhepçilik yaşıyoruz. Kuvvetleri entegre etmekte büyük zorluklar var. Kadın taburunu nasıl entegre edebiliriz? Hiç kadın taburu yok ve kadın savaşçılarımızı ayıramayız."

BÖLGESEL DENKLEMLER VE 2026 VURGUSU

İran ve Hizbullah'ın bölgedeki etkisi üzerine konuşan teröristbaşı, şu ifadeleri kullandı:

"ABD güçleri Erbil'de yeniden konumlanıyor. Türkiye, 2019'da Kürtler arasında bir barış anlaşması imzaladı. İsrail ile savaşın, Esad rejiminin ve Hizbullah'ın devrilmesinden sonra İran'ın bölgedeki etkisi azaldı. 2013-2014 yılları arasında Hizbullah, ABD'nin SDG ile çatışmaya girmesinden önce Kuzeydoğu Suriye'de ciddi bir savaş gücüydü. Kürt davasına zarar veriyorlardı. İran artık zayıflamış olsa da, hâlâ vekil gruplarını yeniden inşa etmeye çalışıyor. SDG, Suriye'yi korumak için ABD ve diğer aktif güçlerle çalışmaya hazır. Bazı eski rejim subaylarının yurt dışında olduğunu ve muhtemelen vekalet grupları oluşturma girişimleri kapsamında kendileriyle temasa geçildiğini biliyoruz."

Geleceğe dair öngörülerini paylaşan Abdi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Güçlenecek mi yoksa zayıflayacak mı henüz bilmiyoruz. Bu ona bağlı. Eğer aklı başındaysa ve Suriye halkının ihtiyaçlarını karşılamak istiyorsa, başarılı olabilir. 2026 belirleyici bir yıl olacak. Amerikalılar daha dengeli bir rol görmeli. SDG'nin alternatifi yok; Ahmed el-Şara'dan sadece vaatler değil, gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor."

Kaynak: HABER MERKEZİ