Sigorta sektöründe önemli bir yenilik kapıda. Özellikle kasko sigortası alanında uygulanacak yeni model sayesinde araç sahipleri, çok daha düşük primlerle tam kapsamlı sigortaya sahip olabilecek. Yeni sistemde, sigortalılar ile sigorta şirketleri riskleri birlikte paylaşacak.
Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, üzerinde titizlikle çalıştıkları bu yeni kasko ürünü modeli hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yaşar’a göre, araç sahipleri kasko bedelinin yalnızca %25’ini ödeyerek, hasar riskinin aynı oranda bir kısmını da üstlenecek. Böylece prim maliyetleri büyük oranda düşecek.
“Sigorta yaptırmayanları da sisteme dahil etmeyi hedefliyoruz. Geniş kapsamlı kasko sigortası ürünlerini uygun fiyatlarla sunacağız. Riskin %75’i sigorta şirketinde, %25’i ise müşteride olacak. Bu sayede primler %25 seviyesine gerileyecek,” diyen Yaşar, söz konusu modelin Türkiye’de bir ilk olacağını vurguladı.
Sabah.com.tr’den Barıi Ergin’e verdiği röportajda Yaşar, bu sistemin klasik muafiyetli kasko poliçelerinden farklı olduğunu belirtti. Örneğin 10 bin TL tutarındaki bir hasarda sigortalının yalnızca 2.500 TL ödeyeceği, kalan tutarın sigorta şirketince karşılanacağı belirtiliyor. Bu yeni model, sigorta yaptırmak isteyenler için daha ulaşılabilir ve öngörülebilir maliyet avantajı sağlayacak.
2025 yılında Türkiye’de trafik ve sağlık sigortalarına olan talebin artması, yangın ve kasko sigortalarında da ciddi bir yükselişi beraberinde getirdi. Bu gelişmeler, sigorta otoritelerini harekete geçirdi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), kasko sigortalarında sermaye ilişkisini güçlendirmek amacıyla önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdi:
- Bir yılda düzenlenen tüm kasko poliçeleri için brüt prim toplamı, sigorta şirketinin özsermayesinin üç katını aşamayacak.
- Yoğunlaşma oranı %50’yi geçtiğinde, sermaye yeterlilik oranı en az %115 seviyesinde tutulacak.
Bina Tamamlama Sigortasında Yeni Gelişmeler: %100 Güvence Sunulacak
Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasında da talebin hızla arttığını ancak sektörde yasal bazı eksiklikler bulunduğunu belirtti. Bankaların teminat mektubu verirken çeşitli güvence mekanizmaları kullandığını, sigorta sektörünün ise benzer bir yapıyı oluşturduğunu aktardı. Ancak bankaların vergi ve harç muafiyetleri varken, sigorta şirketlerinin bu avantajlardan yararlanamadığını, bunun da ekstra maliyet yarattığını ifade etti.
Bankaların teminat mektuplarının sadece projelerin %6’sını kapsadığına dikkat çeken Yaşar, sigorta şirketlerinin bu alanda %100 teminat verme kapasitesine hazırlandığını söyledi.
