Dünyaca ünlü Rus yazar Lev Tolstoy’un yeğeni Kont Nikolai Tolstoy, ilk kez geldiği İstanbul’da dedesinin tutulduğu Yedikule Hisarı’nı ziyaret etti. Osmanlı tarihine hayran kaldığını belirten Tolstoy, “Bu topraklar insanı büyülüyor, Osmanlı’dan hâlâ alacağımız dersler var” dedi.
Dünyanın en büyük klasiklerinden “Savaş ve Barış” ve “Anna Karenina”nın yazarı Lev Tolstoy’un yeğeni Kont Nikolai Tolstoy, Türkiye’ye yaptığı ilk ziyarette İstanbul’un tarihi dokusuna adeta hayran kaldı. Kökleri Osmanlı’ya uzanan bir hikâyenin izinde gelen Tolstoy, dedesi Peter Andreyeviç Tolstoy’un bir dönem tutulduğu Yedikule Hisarı’nı gezdi.
Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan’ın eşlik ettiği ziyarette Tolstoy, hem tarihî yapıya hem de restorasyon çalışmalarına tam not verdi. “Yedikule, Avrupa’daki birçok kaleden çok daha iyi korunmuş. Burası sadece taş değil, tarih kokan bir ruh barındırıyor.” sözleriyle gördüklerinden etkilenmemek elde değildi.
“Dedem buradaydı, onun izini takip ediyorum”
Ziyaret sırasında oldukça duygusal anlar yaşayan Kont Tolstoy, ailesiyle bağını hatırlattı. Dedesi Peter Andreyeviç Tolstoy’un, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Rus büyükelçisi olduğunu hatırlatan Kont, şu ifadeleri kullandı:
“Dedem savaş döneminde burada iki yıl tutulmuş. Aile armamızda bile Yedikule’nin simgesi var. Onun hikâyelerini çocukluğumdan beri dinlerdim. Bugün burada, o duvarların arasında dolaşmak benim için tarihsel bir buluşma gibiydi. Osmanlı’ya büyük saygı duyuyorum.”
Tolstoy, dedesinin zindanda yazdığı mektupların hâlâ Moskova’daki arşivlerde bulunduğunu belirterek, bu mektupların bir kısmını yeni kitabında kullanacağını da açıkladı.
“Osmanlı’yı anlamak, Avrupa tarihini anlamaktır”
Rus aristokrasisinin köklü isimlerinden olan Tolstoy, Osmanlı’ya duyduğu hayranlığı gizlemedi. Yedikule Hisarı’nı “dünyanın en iyi restore edilmiş tarihî yapılarından biri” olarak nitelendiren Tolstoy, şu sözleriyle dikkat çekti:
“Osmanlı sadece bir imparatorluk değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en güçlü kültürel miraslarından biri. Avrupa’nın tarihini tam anlamak istiyorsak, Osmanlı’yı da anlamalıyız. Bu ülke çok muazzam bir yer. İnsanları sıcak, şehirleri büyüleyici. Osmanlı’dan hâlâ öğreneceğimiz çok şey var.”
“Peygamber Efendimize büyük saygımız var”
Tarihe olduğu kadar inanç konularına da değinen Tolstoy, dinler arası saygının önemine vurgu yaptı. Dedesi Peter Tolstoy’un da Ortodoks Kilisesi’nden ayrılarak daha özgür bir inanç çizgisine yöneldiğini belirten Kont, “Peygamber Efendimize hayranlık duyuyordu. Onunla ilgili yazıları hâlâ aile arşivimizde mevcut. İslam’a saygı duymak, kendi inancımıza saygı duymaktır.” ifadelerini kullandı.
Tolstoy ayrıca, Kur’an-ı Kerim ve İncil’in insanlığa ortak bir mesaj taşıdığını, bu yüzden “karşılıklı saygı ve anlayışın” korunması gerektiğini söyledi.
“İstanbul beni büyüledi, yeniden gelmek istiyorum”
Ziyaretinin devamında Fatih Belediyesi’nin kütüphanesini de gezen Kont Nikolai Tolstoy, yapılan çalışmalardan övgüyle bahsetti. “İngiltere’de böyle bir kütüphane yok. Buradaki arşiv çalışmaları çok değerli. Döndüğümde bunları kitaplarımda anlatacağım.” dedi.
İstanbul gezisi kapsamında Efes ve Truva gibi antik kentleri de ziyaret etmek istediğini belirten Tolstoy, “Bu şehir adeta geçmişle bugünün birleştiği bir köprü. Tarih burada yaşıyor.” diyerek Türkiye’ye olan hayranlığını dile getirdi.