İSMMMO Başkanı Erol Demirel, düzenlemenin hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, tebliğin iptali için yargı yoluna gideceklerini açıkladı.
“YETKİ DEVRİ DEĞİL, YETKİ GASPI”
Resmi Gazete’de 9 Eylül 2025’te yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı mükelleflerin 1 Ocak 2026’dan itibaren basit usulden çıkarılarak gerçek usulde vergilendirilmesi kararlaştırıldı. 11 Aralık’ta yayımlanan yeni karar ile kapsam genişletilirken, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 13 Aralık’ta yayımladığı 586 sayılı VUK Genel Tebliği ile bu mükelleflerin Defter-Beyan Sistemi kapsamındaki işlemlerinin esnaf odaları ve birliklerince de yapılabilmesinin önü açıldı.
Bu düzenlemenin 3568 sayılı Meslek Yasası’na aykırı olduğunu savunan mali müşavirler, yetki ve sorumlulukların meslek mensupları dışındaki kişi ve kurumlara devredilmesinin kamu yararıyla bağdaşmadığını dile getirdi.
DEMİREL: HUKUKA AYKIRI, BELİRSİZ VE RİSKLİ
İSMMMO Başkanı Erol Demirel, yaptığı açıklamada düzenlemenin hem teknik hem de hukuki açıdan ciddi sorunlar barındırdığını vurguladı. Demirel, “Kendi içinde onlarca belirsizlik taşıyan bu yetkilendirmenin hangi amaca hizmet ettiğini anlamak mümkün değil. Kayıt dışılıkla mücadele edilmesi gereken bir dönemde, tam tersine kayıt dışılığı artıracak bir adım atılıyor” dedi.
Düzenlemenin vergide eşitlik ve adalet ilkesini de zedelediğini ifade eden Demirel, uygulamanın vergi gelirlerinde azalmaya ve muhasebe mesleğinin itibar kaybına yol açabileceğini belirtti.
BEŞ KRİTİK SORU
İSMMMO Başkanı Demirel, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yanıtlanması istemiyle şu soruları yöneltti:
Yanlış muhasebe kayıtları ve gerçeğe aykırı beyannamelerden esnaf odalarının yöneticileri de meslek mensupları gibi sorumlu tutulacak mı?
Sahte belge düzenlenmesi halinde bu yöneticiler hakkında vergi suçu raporu yazılacak mı?
Gerçek usulde vergilendirilecek binlerce mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve uzmanlıkla tutulacak?
Muhasebe ücretlerinin odalar tarafından toplanması durumunda kurumlar vergisi yükümlülüğü doğacak mı?
Liyakat ilkesine aykırı bu uygulama hangi anlayışla bağdaşıyor?
“BU TEBLİĞ GERİ ÇEKİLMELİ”
Mali müşavirler, tebliğin yürürlüğe girmeden kaldırılmasını talep ederken, düzenlemenin devamı halinde hukuki sürecin başlatılacağını net bir dille ortaya koydu.
Demirel’in sözleriyle kapanış netti ama sakin bir yerden geldi:
“Biz çocuk oyuncağı değil, kamu sorumluluğu taşıyan bir meslek icra ediyoruz. İşi ehline bırakmak hâlâ mümkün olmalı.”
