İstanbul’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası gözler Marmara Bölgesi'ndeki deprem riskine çevrildi. Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Denizi'nde halen büyük bir tehlikenin devam ettiğini belirterek kritik açıklamalarda bulundu. Peki, Marmara depremi olacak mı, risk sürüyor mu, Okan Tüysüz ne dedi? İşte detaylar...
Silivri Açıklarındaki 6.2'lik Deprem Panik Yarattı
23 Nisan 2025'te Marmara Denizi'nde, Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de şiddetli şekilde hissedildi. Depremin etkisiyle vatandaşlar panikle sokaklara döküldü, bazı bölgelerde küçük çaplı hasarlar meydana geldi.
Depremin ardından bölgede 200’den fazla artçı sarsıntı kaydedildi. Özellikle sabah saatlerinde Büyükçekmece açıklarında gerçekleşen 4.1 büyüklüğündeki yeni bir sarsıntı, endişeleri daha da artırdı.
Okan Tüysüz: "Marmara'da Stres Birikimi Devam Ediyor"
Depremin ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Okan Tüysüz, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmında halen büyük bir stres birikimi olduğunu vurguladı. Tüysüz, 1999 Gölcük Depremi'nden sonra Marmara'da detaylı araştırmalar yapıldığını ve bu araştırmaların, İstanbul açıklarında kırılmamış büyük bir fay parçası bulunduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Tüysüz, "Dün gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Kumburgaz ile Silivri açıklarında bulunan 10 kilometrelik bir fay segmentinin kırılması sonucu meydana geldi. Ancak bu deprem, Marmara’daki ana fayın kırılmasını engellemedi. Ana fay üzerinde stres birikimi devam ediyor," dedi.
"7’nin Üzerinde Bir Deprem Bekleniyor"
Okan Tüysüz açıklamalarında, özellikle Tekirdağ açıklarından İzmit Körfezi'ne kadar uzanan fay hattında büyük bir enerji biriktiğini ve bu enerjinin 7,2 büyüklüğünde ya da daha büyük bir depremle boşalmasının beklendiğini belirtti. "1999'dan bu yana yapılan çalışmalar, burada büyük bir deprem olasılığının yüzde 47 oranında olduğunu gösteriyor. Bu oran bugün için de geçerlidir," ifadelerini kullandı.
Tüysüz, yaşanan son depremin Marmara'daki riskleri azaltmadığını, tam aksine ana fay hattına bir miktar stres transfer edildiğini vurguladı. "Bu durum, beklenen büyük Marmara depremini daha da tetikleyebilir," dedi.
"Aktivite Son Sürat Devam Ediyor"
Son depremin ardından bölgede sismik hareketliliğin artarak devam ettiğine dikkat çeken Tüysüz, "Artçı sarsıntılar, Marmara Bölgesi'nde enerji boşalımının henüz tamamlanmadığını gösteriyor. Bu süreç, yeni bir büyük depremin öncüsü olabilir. Bu yüzden hazırlıklı olmamız gerekiyor," dedi.
Deprem sonrası İstanbul'da meydana gelen hasarların genel olarak küçük çaplı olduğunu belirten uzman, "Bu deprem düşük ivmeli bir depremdi. Yani binalara iletilen sarsıntı kuvveti çok yüksek değildi. Ancak bu, ileride olacak büyük bir depremin etkilerinin hafife alınmaması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor," açıklamasında bulundu.
Deprem Riskine Karşı Uyarılar: "Dirençli Şehirler İnşa Etmeliyiz"
Prof. Dr. Okan Tüysüz, sadece Marmara Bölgesi değil, Türkiye genelinde deprem riskine karşı dirençli şehirler kurulması gerektiğini de vurguladı. "Fayların varlığına odaklanmak yerine, deprem geldiğinde minimum hasar verecek altyapılar inşa etmeliyiz. Bilim insanlarının uyarılarına kulak vermek ve yapısal dönüşüme hız vermek zorundayız," sözleriyle önemli bir mesaj verdi.