Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “TBMM’de stajyer öğrenciye istismar” iddiasına ilişkin soruşturmada önemli bir aşama kaydedildi. Soruşturma kapsamında, Meclis’te staj yapan ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan dört mağdurun şikâyeti üzerine hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye sunuldu.
SAVCILIK İDDİANAMEYİ TAMAMLADI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “TBMM’de stajyer öğrenciye istismar” iddiasına ilişkin soruşturmada önemli bir aşama kaydedildi. Soruşturma kapsamında, Meclis’te staj yapan ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan dört mağdurun şikâyeti üzerine hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye sunuldu.
İDDİALAR MECLİS LOKANTASINDA ÇALIŞAN PERSONELİ KAPSIYOR
Hazırlanan iddianamede, mağdurların TBMM’de stajyer olarak bulundukları dönemde, Meclis lokantasında görev yapan Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B., Ramazan Ç. ve Recep S. tarafından tacize uğradıkları yönündeki beyanları yer aldı. Mağdurların, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne başvurmalarının ardından adli sürecin başlatıldığı hatırlatıldı. Savcılık dosyasında, mağdur öğrencilerin ifadelerinin Çocuk İzlem Merkezi aracılığıyla alındığı bilgisine yer verildi. Bu beyanlar doğrultusunda şüpheliler hakkında gözaltı işlemi uygulandı. Soruşturma sürecinde Halil İ.G., Durmuş U., İbrahim B. ve Recep S. tutuklanırken, Ramazan Ç. hakkında adli kontrol kararı verildi.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
İddianamede yer alan sanık ifadelerinde, suçlamaların kabul edilmediği görüldü. Sanıklar, mağdurlarla aralarında “ağabey-kardeş ilişkisi” bulunduğunu savunarak, gönderdikleri mesajların iş ilişkisi kapsamında olduğunu ve iş yerindeki temasların taciz niteliği taşımadığını öne sürdü.
Başsavcılık, olay tarihinde 15–18 yaş aralığındaki mağdurlara yönelik eylemlerin, kamu görevi ve hizmet ilişkisinin sağladığı kolaylıktan yararlanılarak gerçekleştirildiğini değerlendirdi. İddianamede, sanıkların eğitici ve öğretici konumda olmaları nedeniyle eylemlerin zincirleme şekilde nitelikli cinsel taciz suçunu oluşturduğu belirtildi.
MESAJLAŞMA VE FİZİKİ DAVRANIŞLAR DELİL OLARAK YER ALDI
Savcılık, bazı eylemlerin cep telefonu mesajları yoluyla gerçekleştirilmesini, elektronik haberleşme araçlarının sağladığı imkânlardan yararlanılması olarak değerlendirdi. Ayrıca sanıkların iş yeri içinde ve dışında sergiledikleri davranışların sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunu oluşturduğu kaydedildi. Sanıklar hakkında “çocuğa karşı cinsel taciz” ve “sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçlarından 16 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Yargılama sürecinin önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor.
