Mark Rutte, bu yatırımların yalnızca gösteriş amacıyla yapılmadığını, aksine küresel düzenin değiştirilmesi ve Avrupa'nın güvenliğinin tehlikeye atılması hedefiyle gerçekleştirildiğini savundu. Rutte, Rusya'nın bütçesinin yüzde 40'ını savaş ekonomisine tahsis ettiğini belirterek, bu yılın üretim hedeflerini paylaştı: En az 1500 tank, 3 bin zırhlı araç ve yüzlerce İskender füzesi. "Bu trend kısa sürede tersine dönmeyecek. Rusya, uzun vadede istikrarsızlık yaratan ve çatışma odaklı bir güç olarak kalacak" diyen Rutte, müttefikleri uyandırdı.
Haziran ayındaki Lahey Zirvesi'nde NATO liderlerinin savunma yatırımlarını artırma ve üretimi hızlandırma konusunda hemfikir olduğunu hatırlatan Rutte, 2035'e kadar üye ülkelerin GSYH'larının yüzde 5'ini savunmaya ayırma taahhüdünü yineledi. Bu oranın en az yüzde 3,5'inin doğrudan savunma gereksinimlerine ayrılacağını belirten Rutte, şöyle devam etti: "NATO'nun belirlediği net yetenek hedefleri kapsamında hava ve füze savunma sistemlerini 5 katına çıkarmalıyız. Binlerce tank, zırhlı araç, milyonlarca top mermisi, daha fazla İHA, siber ve uzay kapasiteleri şart.”
İLERLEME VAR AMA YETERLİ DEĞİL
NATO'nun üretim alanında önemli adımlar attığını ifade eden Rutte, Avrupa'da topçu mühimmatı üretiminin son iki yılda 6 kat arttığını müjdeledi. Çekya'nın bu alandaki katkılarını özellikle öven Rutte, "Ancak hala yolumuz uzun" dedi.
Ukrayna'nın savaşın başlangıcından itibaren hızlı bir sanayi dönüşümü yaşadığını aktaran Rutte, ülkenin yılda 200'den fazla ağır topçu sistemi ve 4,5 milyon İHA üretir hale geldiğini örnek gösterdi. "Bu, bizim de izlememiz gereken yol" diyen Rutte, savunma sanayisinin genişlemesinin yalnızca güvenlik değil, ekonomik büyüme ve istihdam açısından da faydalı olacağını vurguladı. Konuşmasını "Amacımız provokasyon değil, koruma. Özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi korumak için güçlü olmalıyız" sözleriyle tamamladı.