Anlaşma kapsamında Nvidia, OpenAI’a veri merkezi çipleri tedarik edecek, OpenAI de bu çipleri kullanarak yeni nesil yapay zeka altyapısını güçlendirecek. Sözleşmenin uygulanması, Nvidia’nın OpenAI’da oy hakkı olmayan hisse alması ve OpenAI’ın bu yatırımla Nvidia’nın sistemlerini satın alması şeklinde iki aşamalı olacak. Nvidia, anlaşmanın kesinleşmesinin ardından başlangıçta 10 Milyar dolar tutarında bir girişim yapacak. OpenAI, “Vera Rubin” adlı yeni platform üzerinden çip teslimatlarının 2026’nın ikinci yarısında başlamasını planlıyor. Taraflar en az 10 gigawatt gücünde Nvidia sistem kurulumunu içeren bir taahhüt mektubu imzaladı. Bu enerji miktarı, ABD’de 8 milyondan fazla hane halkının yıllık tüketeceği elektrikle benzer büyüklükte.
Bu anlaşma yalnızca finansal iş birliği değil; aynı zamanda teknoloji dünyasında “tercih edilen stratejik ortaklık” modelini yaratabileceği öngörülüyor. Anlaşma duyurusunun ardından Nvidia hisselerinin yükselmesi ile yatırımcılar, bu hamleyi Nvidia’nın uzun vadeli büyüme stratejisinde güçlü bir adım olarak yorumluyor.
Ancak anlaşmaya yönelik eleştiriler de var. Uzmanlara göre anlaşma çok büyük olsa da enerji tüketimi, lojistik ve tedarik zinciri gibi sorunların göz ardı edilemeyeceği vurgulanıyor. Ayrıca yatırımın büyük kısmının Nvidia ürünlerine geri dönmesi, “rekabet dengelerini bozabileceği” yorumlarına yol açıyor.
Türkiye açısından bu durum, yapay zeka teknolojileri, veri merkezi yatırımları ve yerel altyapı yapılması konusunda iç pazarı ve devlet/özel sektör iş birliklerini yeniden düşünmeye yöneltmesi gerekecektir. Benzer büyük yatırımlar Türkiye’de olursa; hem veri merkezleri ve enerji altyapısı hem de nitelikli iş gücü hazırlanması kritik hale gelecektir.
Tüm eleştirilere rağmen teknoloji çevreleri bu anlaşmanın yapay zeka sektöründe yeni bir dönemi başlatacağı, rekabetin kurallarının yeniden yazılabileceği konusunda hemfikir.