24 yaşındaki matematik öğretmeni Selin Kurumoğlu, öğretmenlik mesleğine yöneliş sürecini, meslekte yaşadığı ilk deneyimleri, sınıf yönetimine bakışını ve dijital çağın öğrencileriyle çalışmanın dinamiklerini anlatarak genç bir öğretmen olarak edindiği gözlemleri paylaştı. Kurumoğlu, mesleğe adım attığı ilk günden bugüne yaşadıklarını aktarırken öğretmenliğin çocukların hayatlarına dokunan yönünü vurgulayan açıklamalarda bulundu.
ÖĞRETMENLİĞİ SEÇME NEDENLERİNİ ANLATTI
Selin Kurumoğlu, öğretmenlik mesleğini tercih etmesine lise yıllarında fark ettiği paylaşma isteğinin yön verdiğini ifade etti. Öğretmenliğe giden yolu şöyle anlattı: “Lise dönemlerimden bu yana öğrendiklerimi paylaşmayı, insanlara bir şey katmayı sevdiğimi fark ettim. Çocuklarla anlaşmayı seviyorum.” Genç öğretmen, çocuklarla çalışmanın kendisine enerji verdiğini belirterek “Çocuklarla çalışmanın beni dinç tuttuğuna inanıyorum.” dedi.
İLK GÖREV GÜNÜNDE YAŞADIĞI HEYECANI PAYLAŞTI
Kurumoğlu, mesleğe başladığı ilk günü anlatırken hem heyecan hem de sorumluluk duygusunun ön planda olduğunu belirtti. İlk gününü şu sözlerle aktardı: “İlk göreve başladığımda çok heyecanlıydım ama üzerimde bir gerginlik de vardı. Çünkü bizler birer insan yetiştiriyoruz.” Öğretmenlerin öğrenciler için model oluşturduğunu vurgulayan Kurumoğlu, “Çocuklar bizlerden gördüğü duyduğu her davranıştan etkilenip öğretmenleri rol model alıyor.” diyerek bu nedenle iyi bir örnek olmanın önemine dikkat çekti.
SINIF YÖNETİMİNDEKİ ZORLUKLARI VE AVANTAJLARI DEĞERLENDİRDİ
Genç bir öğretmen olarak sınıf yönetiminin zaman isteyen bir süreç olduğunu dile getiren Kurumoğlu, deneyimlerini şu sözlerle ifade etti: “Sınıf yönetimi gerçekten tecrübe istiyor. O sınıfı tanımak, öğrencilerle aynı dili konuşup ortak yollar bularak sınıfta o sakinliği sağlamak zor ve zaman isteyen bir durum.” Genç öğretmen olmanın kendisine avantaj sağladığını belirterek “Sizi daha yakın görüyor öğrenciler ve aynı dili konuşmak daha kolay oluyor.” dedi.
DİJİTAL ÇAĞ ÖĞRENCİLERİYLE ÇALIŞMA DENEYİMİNİ AÇIKLADI
Dijital çağda büyüyen öğrencilerle çalışmanın öğretmenler için yeni imkânlar sunduğunu belirten Kurumoğlu, teknolojiye hakim olmanın ders sürecine olumlu yansıdığını söyledi. Bu durumu şu sözlerle aktardı:
“Dijital çağda yetişen öğrencilerle çalışmanın avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü genç öğretmenler olarak dijital çağı yakalamış öğretmenleriz.” Dijital araçların derslerde ilgi artırdığını vurgulayan Kurumoğlu, “Kahoot gibi uygulamalardan etkileşimli oyunlar öğrencilerin ilgilerini derse topluyor.” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin iletişim yaklaşımına dair gözlemlerini ise “Bu nesil sert bir yaklaşımı kabul etmiyor. Biraz ılımlı yaklaşmak onların sempatisini kazanmada önemli.” sözleriyle dile getirdi. Öğretmenliğin etkisine ilişkin değerlendirmesinde “Çocukların hayatlarında kalıcı iz bırakmak bu mesleğin en kutsal kısmı.” dedi.
Günümüzde genç öğretmenlerin teknoloji uyumları ve öğrencilerle iletişimde benimsedikleri yöntemler, Selin Kurumoğlu’nun aktardığı deneyimlerde olduğu gibi eğitim sürecine yeni bir yaklaşım kazandırıyor...




