Myanmar’da askeri yönetim, Şubat 2021’de darbeyle yönetime el koydu. Darbenin ardından ülke genelinde sivil yerleşim bölgeleri ve ekonomik merkezler, ordunun saldırılarının hedefi hâline geldi. Mogok kentinde gerçekleşen son saldırı, değerli taş üretim merkezi olması nedeniyle özellikle dikkat çekti.
MOGOK’TA HAVA SALDIRISI: 21 ÖLÜ, 7 YARALI
Kadın, çocuk ve yaşlı ayırmaksızın yerleşim bölgelerine yapılan saldırıda 1’i de hamile olmak üzere 21 kişinin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Operasyonun yoğun hava bombardımanı ve yerel hedef seçimiyle gerçekleştirildiği bildirildi.
Mogok, Myanmar’ın değerli taş endüstrisinin merkezi olarak öne çıkıyor. Bu durum, kentteki sivil nüfusun ve ekonomik altyapının saldırılar nedeniyle risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Yaralılar bölgedeki sınırlı sağlık imkanlarıyla hastanelere ulaştırılmaya çalışıldı, ancak acil müdahalelerde gecikmeler yaşandı.
ASKERİ DARBE SONRASI MYANMAR
Myanmar ordusu, 2020 genel seçimlerinin ardından seçim sonuçlarını geçersiz sayarak 1 Şubat 2021’de yönetime el koydu. Darbenin ardından ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii dahil çok sayıda hükümet yetkilisi gözaltına alındı. Olağanüstü hal (OHAL) başlangıçta bir yıl süreyle ilan edildi ancak devam eden çatışmalar gerekçe gösterilerek defalarca uzatıldı.
Ordunun karşısında, Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu, Budist Arakan Ordusu ve Ta’ang Ulusal Kurtuluş Ordusu’ndan oluşan “Üç Kardeşler İttifakı” silahlı direniş başlattı. Bu gruplar, ordunun kontrolündeki alanlarda yoğun çatışmalar ve sivil kayıpların artmasına neden oldu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VERİLERİ
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, darbe sonrası yaşanan çatışmalarda en az 5 bin 350 sivilin hayatını kaybettiğini ve 3,3 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini açıkladı. BM, sivil yerleşim alanlarının saldırıya uğramasının ciddi insan hakları ihlallerine yol açtığını vurguladı. Mogok’ta yaşanan hava saldırısı da bu tablonun son örneği oldu.
BM yetkilileri, sivil kayıpların önlenmesi ve çatışmaların durdurulması için uluslararası toplumdan somut adımlar atılmasını talep etti. Saldırılar, özellikle stratejik ve ekonomik öneme sahip bölgelerde yoğunlaştı.
OHAL’İN KALDIRILMASI VE SEÇİM SÜRECİ
Myanmar ordusu, 31 Temmuz 2025’te OHAL’i sona erdirdi. Bu adım, yıl sonunda yapılması planlanan genel seçimler öncesi siyasi ortamı etkilemeyi amaçlıyor. OHAL’in kaldırılması, ordunun hala ülkedeki kontrolünü sürdürdüğünü ve stratejik operasyonlarını devam ettirebildiğini gösteriyor.
Mogok’ta yaşanan hava saldırısı, ordunun hâlen sivilleri hedef alan operasyonlarını kesintisiz sürdürdüğünü ve bölgedeki güvenlik krizinin devam ettiğini gözler önüne seriyor. Sivil yerleşim alanlarına yapılan saldırılar, Güneydoğu Asya’daki insan hakları sorunlarının boyutlarını bir kez daha ortaya koydu.




