Ünlü sanatçı Özcan Deniz’in adının karıştığı taşınmaz anlaşmazlığı aile içinde büyük bir krize dönüştü. İstanbul’daki tapu devri protokolü sebebiyle açılan dava, aile bireylerini karşı karşıya getirdi. Taraflar arasında yaşanan gerilim mahkemeye taşınırken, duruşmada ilginç detaylar ortaya çıktı.
Aile İçi Anlaşmazlık Yargıya Taşındı
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Özcan Deniz’in de adının geçtiği bir taşınmaz devir protokolü yüzünden aile üyeleri arasında ipler gerildi. Davacı taraf, 2021’de Zekeriyaköy’deki bazı taşınmazların devri için imzalanan protokole rağmen tapuların kendilerine verilmediğini iddia etti. Protokole göre tapuların belirlenen tarihte teslim edilmesi gerekiyordu ancak süreç tıkanınca işler yargıya taşındı.
Tanıklardan Çarpıcı İfadeler
Davacı tanıkları, protokolün gereği olan tüm işlemlerin yapıldığını ama karşı tarafın son anda geri adım attığını savundu. Bir tanık, tapu harçlarının bile kredi kartıyla ödendiğini belirtirken, işlemlerin Uğur isimli bir aile üyesi tarafından engellendiğini öne sürdü. "Tam işlem bitiyordu ki vazgeçtiler" diyen tanıklar, kendilerini mağdur hissettiklerini dile getirdi.
Özcan Deniz: “Benim Haberim Yok”
Sanatçı Özcan Deniz ise mahkemede yaptığı savunmada protokolden habersiz olduğunu belirtti. “Herhangi bir resmi işleme dahil olmadım” diyen Deniz, süreci kız kardeşi Melek Kasap’ın yürüttüğünü söyledi. Özcan Deniz’in bu savunması dava dosyasına girerken, aile içinde sürecin nasıl yönetildiğine dair tartışmaları da körükledi.
Davalı Taraf: “Protokol Bağlayıcı Değil”
Öte yandan davalılar, protokolün yasal bir zorunluluk doğurmadığını savundu. Avukatlar, protokolün sadece iyi niyet beyanı olduğunu ve resmi yükümlülük içermediğini ifade etti. Özellikle Deniz Filmcilik şirketinin avukatları, tapuların devriyle ilgili hiçbir sorumlulukları bulunmadığını iddia ederek davanın reddini talep etti.
Kuzenler Arası Güven Krizi
Davada dikkat çeken bir diğer unsur ise tarafların akrabalık bağı oldu. Davacı tanıklar, aralarındaki kuzenlik ilişkisi nedeniyle protokole güvenerek sürece girdiklerini ancak aile içi güvenin sarsıldığını anlattı. Bu durumun, taşınmaz devri protokolünü bir aile krizine dönüştürdüğü vurgulandı.
Mahkemeden Yeni Karar
Son duruşmada mahkeme, tüm tanık beyanlarının yazılı olarak dosyaya sunulmasına ve eksik harçların tamamlanması için davacı tarafa süre verilmesine hükmetti. Dava ileri bir tarihe ertelendi. Taraflar arasındaki gerilimin bir sonraki celsede daha da büyümesi bekleniyor.
