Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesinde sulama kanalına düşerek akıntıya kapılan Mehmet Fatih Yıldız’ı (37) arama çalışmaları ikinci gününde devam ediyor. Olay, dün ilçeye bağlı kırsal Şeyhçoban Mahallesi civarında meydana geldi. Sulama kanalına giren Yıldız, kısa süre içinde suyun akıntısına kapılarak kayboldu.
İhbar üzerine olay yerine sevk edilen dalgıç polislerin yanı sıra Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ve sağlık ekipleri bölgede arama-kurtarma çalışması başlattı. Ekipler, kaybolma noktasından itibaren yaklaşık 20 kilometrelik hat üzerinde su yüzeyinde ve altında tarama yapıyor.
Bölgede yapılan çalışmalarda kanal kenarlarında kıyı taraması sürerken, dalgıçlar da belirli aralıklarla su altına dalış gerçekleştiriyor. Arama çalışmalarının yoğunlaştığı noktalar, akıntının kuvvetli olduğu ve dibe sürüklenme ihtimalinin bulunduğu bölgeler olarak belirlendi.
MEHMET FATİH YILDIZ’IN YAKINLARI BEKLEYİŞTE
Olay yerinde toplanan Mehmet Fatih Yıldız’ın ailesi ve yakınlarının ise endişeli bekleyişi sürüyor. Ekiplerin çalışmalarını yakından takip eden aile bireyleri, bir an önce sonuç alınmasını umut ediyor. Güvenlik güçleri, çalışmalara müdahale edilmemesi adına bölgede güvenlik önlemleri aldı.
Yetkililer, sulama kanallarının yüzmek veya serinlemek amacıyla kullanılmaması gerektiğini hatırlatarak, vatandaşlara can güvenliği açısından dikkatli olmaları yönünde uyarılarda bulundu. Arama çalışmalarının gün boyunca aralıksız sürdürüleceği bildirildi.
AKINTIYA KAPILDIĞINDA NE YAPILMALI?
Sulama kanalları, baraj gölleri ve akarsular yaz aylarında serinlemek isteyenlerin tercih ettiği alanlar arasında yer alsa da, kontrolsüz su akışları ciddi tehlikeler barındırır. Özellikle Türkiye'nin güneydoğusunda, tarımsal sulama amacıyla kullanılan açık kanallar, her yıl birçok boğulma vakasına sahne oluyor. Peki, akıntıya kapıldığınızda hayatta kalmak için ne yapılmalı? İşte bilinmesi gereken temel adımlar.
İlk olarak, panik yapılmaması hayati öneme sahiptir. Akıntıya kapılan kişi, suyun hızına karşı koymaya çalışmak yerine, akıntı yönünde ve çapraz şekilde yüzerek kıyıya ulaşmaya çalışmalıdır. Akıntıya karşı yüzmek, hem yorucu olur hem de kısa sürede kişinin gücünü tüketmesine yol açar. Bu durum bilinç kaybı ve boğulma riskini artırır.
İkinci olarak, eğer kişi yüzme bilmiyor veya suya aniden düşmüşse, sırt üstü yatar pozisyonda kalmak ve suyun üzerinde batmadan durmaya çalışmak önemlidir. Bu şekilde ağız ve burun suyun dışında kalır ve nefes alıp vermek kolaylaşır. Varsa, vücuda tutunmuş kıyafetler veya eşyalar su üstünde kalmaya yardımcı olabilir.
Ayrıca, çevrede biri akıntıya kapıldığında kurtarmaya çalışan kişiler doğrudan suya atlamamalıdır. Bunun yerine, bir ip, dal parçası, hortum ya da benzeri uzun cisimle yardım ulaştırılmalıdır. Eğitimli kurtarma ekipleri gelene kadar profesyonel müdahale yapılmamalı, bilinçsiz yardımlar ikinci kazalara neden olabilir.
Özellikle çocukların ve yüzme bilmeyen bireylerin açık sulardan uzak tutulması, sulama kanalları gibi yapay ve güvenliksiz bölgelerde yüzmenin kesinlikle yasaklanması gerekir. Sulama kanalları genellikle derindir, dipleri çamurlu ve kaygandır, merdiven ya da tutunma noktası bulunmaz. Bu da kazaların ölümle sonuçlanma ihtimalini artırır.
Sonuç olarak, suya yakın yaşam alanlarında herkesin temel su güvenliği eğitimi alması, çocukların denetim altında tutulması ve acil durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğinin bilinmesi, yaşanabilecek can kayıplarını önlemede önemli rol oynar. Unutulmamalıdır ki birkaç saniyelik bilinçli bir hareket, hayat kurtarabilir.