İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı Tel Aviv görüşmesinin ardından Kudüs’teki bir arkeolojik kazı alanında yaptığı açıklamalar, Türkiye kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Haberin Burada'nın haberine göre, Netanyahu törende yaptığı konuşmada 1998 yılında Türkiye’nin o dönemki Başbakanı Mesut Yılmaz ile yaptığı görüşmeyi hatırlattı ve “Silvan Yazıtı’nı Türkiye’den istemiştim, ancak Erdoğan’ın seçmeninden çekindikleri için kabul etmediler” dedi. Peki, İsrail’in sık sık geri istediği bu tarihi eser olan Silvan Yazıtı nedir, ne yazıyor, ne zaman bulundu, neden önemlidir ve bugün nerede sergileniyor?
Siloam Yazıtı Nedir, Silvan Yazıtı ile Aynı Mı?
Öncelikle bilinmesi gerekir ki Siloam Yazıtı ile Silvan Yazıtı aynı eserdir. Farklı kaynaklarda Silvan, Siloam veya Şiloah şeklinde yazılsa da, hepsi aynı tarihi kitabe için kullanılmaktadır. Bu yazıt, Kudüs'teki antik Hezekiya (Hizkiya) Tüneli içerisinde yer almakta olup, M.Ö. 8. yüzyıla, yani yaklaşık 2.700 yıl öncesine tarihlenmektedir.
Siloam Yazıtı Ne Zaman Bulundu, Kim Getirdi?
Siloam Yazıtı, 1880 yılında Kudüs’te, bugünkü Davud Şehri olarak bilinen bölgede, Gihon Pınarı’ndan Siloam Havuzu’na su taşımak için açılan tünel içerisinde keşfedilmiştir.
Bulunduğu dönemde Kudüs, Osmanlı Devleti’nin bir parçası olduğu için, yazıt Osmanlı yetkilileri tarafından İstanbul’a getirilmiş ve günümüzde de İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilenmektedir.
Siloam Yazıtında Ne Yazıyor?
Siloam Yazıtı, dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilen Hezekiya Tüneli’nin kazım sürecini belgeleyen yaklaşık 6 satırlık antik İbranice (Paleo-İbranice) bir yazıttır. Yazıtta şu bilgiler yer almaktadır:
Tünelin kazımı sırasında iki farklı kazı ekibi tünelin iki ucundan kazıya başlamıştır.
Ekipler, kazı süresince birbirlerinin seslerini duyarak yönlerini ayarlamışlardır.
Sonunda tünelin ortasında buluşmuşlar ve su akışı sağlanmıştır.
Bu mühendislik başarısı, yazıt aracılığıyla kalıcı bir şekilde kayda geçirilmiştir.
Yani Siloam Yazıtı, yalnızca bir kitabe değil, aynı zamanda antik dönem mühendisliğinin belgelenmiş bir örneğidir.
İsrail Neden Siloam Yazıtı’nı İstiyor?
İsrail yönetimi, özellikle Kudüs’teki arkeolojik kimliğini güçlendirmek adına Siloam Yazıtı’nı “ulusal sembol” olarak geri talep ediyor.
Netanyahu’nun da belirttiği gibi, bu yazıtın Yahudi tarihinin bir parçası olduğu ve Kudüs’te bulunmasının daha uygun olacağı savunuluyor.
İsrail'in Talepleri Ne Zaman Başladı?
İsrail, 2000’li yılların başından bu yana, farklı hükümetler aracılığıyla Türkiye’den bu yazıtın iadesini talep etti.
Özellikle 2022 yılında İsrail basınında çıkan haberlerde, Türkiye’nin bu yazıtı iade edeceği yönünde iddialar yer aldı. Ancak, Türk diplomatik kaynaklar bu iddiaları yalanladı.
Kaynaklara göre, yazıt bulunduğu dönemde Osmanlı toprağında bulunduğu için yasal olarak Osmanlı arkeoloji envanterinin bir parçası sayılıyor ve bugün Filistin topraklarında yer aldığı için iade edilmesi söz konusu değil.
Siloam Yazıtı Bugün Nerede?
Günümüzde Siloam Yazıtı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri bünyesinde korunmakta ve sergilenmektedir.
Bu eser, sadece dinî veya politik açıdan değil, aynı zamanda arkeoloji ve mühendislik tarihi açısından da büyük öneme sahiptir.
Osmanlı Bu Yazıtı Neden Getirdi?
yüzyılda Osmanlı, özellikle yabancı arkeologların bölgede yoğun kazılar yaptığı dönemde, önemli buluntuları merkezî otoriteyle korumak amacıyla İstanbul’a getirme politikası uygulamıştır.
Siloam Yazıtı da bu anlayış doğrultusunda, 1880’li yıllarda Osmanlı yönetimi tarafından İstanbul’a taşınmış ve bugüne kadar burada saklanmıştır.
Siloam Yazıtı Neden Bu Kadar Önemli?
1. Tarihi ve Dini Önemi
Yazıt, Yahuda Krallığı dönemine ait olup, İbranice dilinin en eski yazılı örneklerinden biridir. Bu sebeple hem dini hem de kültürel açıdan Yahudi tarihi için çok değerlidir.
2. Dil ve Yazı Tarihi Açısından
Siloam Yazıtı, Paleo-İbranice olarak adlandırılan antik bir alfabe ile yazılmıştır. Bu yönüyle, İbranice'nin evrimi ve tarihi üzerine çalışan araştırmacılar için büyük bir kaynaktır.
3. Mühendislik Açısından
Yazıt, antik çağlarda tünel kazma tekniklerinin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermesi bakımından dünyanın en eski mühendislik yazıtları arasında sayılmaktadır.
4. Arkeolojik Değer
Kudüs’ün M.Ö. 8. yüzyıldaki su altyapısı, kentsel gelişimi ve dini önemi hakkında doğrudan bilgi sunar. Bu özelliğiyle eşsizdir.




