Slovenya Meclisi tarafından Temmuz ayında kabul edilen ve ölümcül hastalığı olan kişilere tıbbi gözetim altında kendi yaşamına son verme hakkı tanıyan "destekli ölüm yasası", düzenlenen referandumla halkın onayına sunuldu. Ülke genelinde gerçekleştirilen oylamada, meclisin onayladığı yasaya rağmen sandıktan çıkan sonuç düzenlemenin yürürlüğe girmesini engelledi. Seçmenlerin çoğunluğu, yapılan düzenlemeye karşı oy kullanarak yasal değişikliğin hayata geçirilmesine onay vermedi. Referandum süreci, ülkedeki yasal prosedürler ve tıbbi etik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
RESMİ OLMAYAN SONUÇLARA GÖRE HALKIN ÇOĞUNLUĞU YASAYA KARŞI ÇIKTI
Slovenya Seçim Komisyonu tarafından paylaşılan verilere göre, referandumda kullanılan oyların yüzde 98'inin sayımı tamamlandı. Açıklanan resmi olmayan ilk sonuçlar, halkın yüzde 53,3'ünün yasaya "hayır" oyu verdiğini, yüzde 46,7'lik bir kesimin ise yasayı desteklediğini ortaya koydu. Ulusal medya organları, mevcut tablo ışığında yasanın halk tarafından reddedildiğini duyurdu. Sandıktan çıkan bu sonuç, meclisin iradesiyle halkın tercihi arasında bir farklılık oluştuğunu gösterdi. Referandumun kesinleşmiş resmi sonuçlarının, yapılacak itiraz ve son değerlendirmelerin ardından 4 Aralık tarihinden sonra kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
GEÇEN YIL YAPILAN OYLAMA VE YASANIN KAPSAMI ARASINDAKİ FARKLILIKLAR
Ülkede uzun süredir tartışılan ve Temmuz ayında mecliste oy çokluğuyla kabul edilen yasa, belirli şartlar altında hastalara yaşamlarına son verme hakkı tanıyordu. Düzenleme, tüm tedavi seçeneklerinin tüketildiği ve hastanın dayanılmaz acılar çektiği vakalarda, tıbbi gözetim, profesyonel danışmanlık ve sıkı hukuki prosedürler çerçevesinde destekli ölüme izin verilmesini öngörüyordu. Öte yandan, Slovenya'da geçtiğimiz yıl aynı konuda bağlayıcılığı olmayan bir referandum daha düzenlenmişti. O dönemde yapılan oylamada halkın yüzde 55'i destekli ölüm yasası için "evet" oyu kullanmıştı. Bir yıl arayla yapılan iki oylama arasındaki bu oransal değişim ve sonucun tersine dönmesi, yasal sürecin seyrini değiştiren temel etken oldu.
