Hipoksemi (kan oksijen seviyesinin düşük olması) ve/veya hiperkapni (kandaki karbondioksit seviyesinin yüksek olması) ile karakterize edilir. Şiddeti hafiften hayati tehlikeye kadar değişebilir ve çeşitli nedenlere bağlı olabilir.
Solunum Yetmezliğinin Oluşma Mekanizması
Solunum yetmezliği, akciğerlerin oksijen alımını ve karbondioksit atımını etkileyen birçok faktörün bir sonucu olarak oluşabilir. Bu faktörler şunları içerir: Akciğer hastalıkları (örneğin, KOAH, astım, pnömoni), göğüs duvarı bozuklukları (örneğin, skolyoz, obezite), nöromüsküler hastalıklar (örneğin, miasthenia gravis, amyotrofik lateral skleroz), solunum kaslarının zayıflaması ve solunum merkezindeki bozukluklar (örneğin, beyin hasarı, ilaç kullanımı). Bu faktörlerin her biri, akciğerlerin düzgün çalışmasını bozarak oksijen alımını azaltır veya karbondioksit atımını engeller.
Akut Solunum Yetmezliği
Akut solunum yetmezliği, hızlı bir şekilde gelişen ve genellikle hayati tehlike arz eden bir durumdur. Genellikle pnömoni, pnömotoraks, pulmoner ödem veya şiddetli astım atağı gibi ani olaylar sonucu ortaya çıkar. Tedavi edilmezse hızlı bir şekilde şok, organ yetmezliği ve ölüme yol açabilir. Akut solunum yetmezliği, yoğun bakım gerektiren acil bir durumdur.
Üst Solunum Yolu Sorunları ve Solunum Yetmezliği
Üst solunum yolu enfeksiyonları (örneğin, soğuk algınlığı, grip) genellikle ciddi solunum yetmezliğine yol açmaz. Ancak, şiddetli enfeksiyonlar, özellikle küçük çocuklar ve yaşlılarda, solunum güçlüğüne ve oksijen seviyelerinde azalmaya neden olabilir. Bu durumlarda, üst solunum yolu tıkanıklığı veya iltihabı, akciğerlere hava girişini engellediği için solunum yetmezliğine katkıda bulunabilir. Üst solunum yolu tıkanıklığı, özellikle çocuklarda, ciddi sonuçlara yol açabilir.
Hipoksemik Solunum Yetmezliği
Hipoksemik solunum yetmezliği, kan oksijen seviyesinin düşük olması (hipoksemi) ile karakterizedir. Akciğerlerin oksijeni kana yeterince verimli bir şekilde aktaramadığı durumlarda ortaya çıkar. Hipoksemi, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, bunlar arasında akciğerlerde hava keseciklerinin hasarı (örneğin, KOAH, pnömoni), akciğerlere hava akışının azalması (örneğin, astım, bronşite) ve akciğer zarının hasarı yer alır.
Hiperkapnik Solunum Yetmezliği
Hiperkapnik solunum yetmezliği, kandaki karbondioksit seviyesinin yüksek olması (hiperkapni) ile karakterizedir. Akciğerlerin karbondioksiti yeterince uzaklaştıramaması durumunda ortaya çıkar. Hiperkapni, solunum kaslarının zayıflaması, solunum merkezindeki bozukluklar veya akciğerlerin hava tutma kapasitesinin azalması gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Hiperkapni, asidoza (kanın aşırı asidik olması) ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Hipoksik Solunum Yetmezliği
Hipoksik solunum yetmezliği, vücut dokularının yetersiz oksijenlenmesiyle karakterize edilir. Bu durum, düşük kan oksijen seviyelerinden (hipoksemi) veya kanın dokulara oksijen taşıma kapasitesinin azalmasından kaynaklanabilir. Hipoksi, dokuların hasar görmesine ve organ yetmezliğine yol açabilir. Hipoksik solunum yetmezliği genellikle hipoksemik solunum yetmezliği ile ilişkilidir.
Perioperatif Solunum Yetmezliği
Perioperatif solunum yetmezliği, ameliyat öncesi, ameliyat sırasında veya ameliyat sonrası dönemlerde ortaya çıkabilen bir solunum yetmezliği tipidir. Ameliyatın kendisi, anestezi ilaçları veya ameliyat sonrası komplikasyonlar (örneğin, pnömoni, atelectasis) solunum yetmezliğine katkıda bulunabilir. Perioperatif solunum yetmezliği riski, yaşlı hastalar, kronik akciğer hastalığı olan hastalar ve obez hastalarda daha yüksektir.
Solunum Yetmezliği Hastalığı Nedir?
Solunum yetmezliği, tek başına bir hastalık değil, çeşitli hastalıkların veya durumların bir komplikasyonudur. Solunum yetmezliği, vücudun oksijen alımını ve karbondioksit atımını etkileyen altta yatan bir sağlık sorununa bağlı olarak gelişir. Bu nedenle, solunum yetmezliği tedavisi, altta yatan nedenin belirlenmesi ve tedavi edilmesini gerektirir. Solunum yetmezliği hastalığı kavramı yerine, "solunum yetmezliği" daha doğru bir tanımlama olur.