Çağlar Yücel kimdir, ne zaman ve nerede şehit edildi? 11 Aralık 1993'te Bağdat'ta ne oldu?
Çağlar Yücel kimdir, ne zaman ve nerede şehit edildi? 11 Aralık 1993'te Bağdat'ta ne oldu?
İçeriği Görüntüle

12 Aralık 1923, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında, savaşın barut kokusunun henüz silinmediği bir dönemde, vefa ve tescil günüdür. Milli Mücadele'nin sona ermesi ve Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte, devletleşme sürecinin sembolik adımları atılmaya başlanmıştır. Bu tarihte TBMM, kimlerin vatan için canını ortaya koyduğunu, kimlerin meclis kürsüsünde savaşı yönettiğini ve kimlerin cephe gerisinde ter döktüğünü belirleyerek, bu fedakarlıkları bir nişanla ölümsüzleştirme iradesini göstermiştir. İstiklal Madalyası, sadece bir metal parçası değil, yeni kurulan devletin "kurucu babalarına" ve "fedakar halkına" sunduğu en yüce şükran belgesidir.

İSTİKLAL MADALYASI İLK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI VE TASARIMI KİME AİTTİR?

İstiklal Madalyası’nın hukuki temeli, henüz Cumhuriyet ilan edilmeden önce, savaşın en hararetli günlerinde atılmıştır. 29 Kasım 1920 tarihinde kabul edilen 66 Sayılı İstiklal Madalyası Kanunu ile bu madalyanın ihdası yasalaşmıştır. Ancak savaş şartları nedeniyle düzenli bir dağıtım ve değerlendirme süreci ancak 1923 yılı ve sonrasında mümkün olabilmiştir. Osmanlı Devleti'nin nişan ve madalya geleneğini sonlandıran bu yeni sembol, tamamen Anadolu ihtilalinin ruhunu yansıtır.

Madalyanın görsel tasarımı için 1923 yılında bir yarışma düzenlenmiş ve heykeltıraş Mesrur İzzet Bey’in projesi birinci seçilmiştir. Oval şekilde ve pirinçten dökülen bu madalyanın üzerindeki kabartmalar, dönemin ruhunu adeta bir film karesi gibi yansıtır:

  • Ankara ve Meclis: Madalyanın merkezinde, mücadelenin kalbi olan ilk TBMM binası ve arkasında Ankara Kalesi görülür.

  • Güneş Işınları: Meclis binasının arkasından doğan güneş ışınları, zaferi ve aydınlık geleceği simgeler.

  • Halk ve Ordu: Kağnısıyla cepheye mermi taşıyan köylü kadın ve elinde bayrak tutan asker figürleri, savaşın topyekûn bir halk hareketi olduğunu betimler.

  • Harita ve Semboller: Alt kısımda ise dünya haritası, kitap, meşale ve saban gibi semboller yer alır; bu da askeri zaferin bilim ve tarımla taçlandırılacağını ifade eder.

ŞERİT RENKLERİNE GÖRE İSTİKLAL MADALYASI KİMLERE VERİLİR?

İstiklal Madalyası tek tiptir; madalyanın kendisi değişmez ancak ucuna takılan kurdelenin (şeridin) rengi, sahibinin hizmet ettiği alanı ve statüsünü belirler. Bu renk kodları, 12 Aralık 1923 sürecinde yapılan tasniflerde büyük önem taşımıştır. Renklerin anlamları şu şekildedir:

  • Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası: Milli Mücadele’ye fiilen katılan, cephede ateş hattında bulunan askerlere ve sivil çete liderlerine verilir. En yaygın madalya türüdür. Şehitlerin madalyaları da kırmızı şeritli olarak ailelerine teslim edilmiştir.

  • Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası: Milli Mücadele döneminde (1920-1923) TBMM’de milletvekili olarak görev yapanlara verilmiştir. Bu kişiler, savaşı diplomatik ve siyasi akılla yöneten kadrodur.

  • Kırmızı-Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası: Hem milletvekili olup mecliste görev yapan hem de fiilen cepheye giderek savaşanlara verilmiştir. Bu, en üst düzey fedakarlığı simgeler. Mustafa Kemal Atatürk’ün madalyası bu kategoridedir.

  • Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası: Cephe gerisinde lojistik destek sağlayan, halkı örgütleyen ve savaşa dolaylı yoldan büyük katkı sunan sivillere (memurlar, doktorlar vb.) verilmiştir.

12 ARALIK 1923 TARİHİ NEDEN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR?

Savaşın sıcak çatışma dönemi bittikten sonra, madalyaların hak sahiplerine ulaştırılması büyük bir bürokratik titizlik gerektirmiştir. 12 Aralık 1923, TBMM’nin bu süreci hızlandırdığı ve kurumsallaştırdığı tarihtir. Meclis, Milli Savunma Bakanlığı (Müdafaa-i Milliye Vekâleti) tarafından hazırlanan listeleri inceleyerek, kimlerin taltif edileceğini karara bağlamıştır.

Bu tarihin önemi şunlardan kaynaklanır:

  1. Hak Sahiplerinin Tespiti: Binlerce dosya incelenmiş, cephe komutanlarının raporları doğrultusunda gerçek hak sahipleri belirlenmiştir.

  2. Atatürk'e Madalya Verilmesi: Bu süreçle bağlantılı olarak, 21 Kasım 1923'te Mustafa Kemal Paşa'ya Kırmızı-Yeşil şeritli madalya verilmesi kararlaştırılmış, tören ve prosedürler Aralık ayında ve sonrasında şekillenmiştir.

  3. Geleceğe Miras: Bu tarihte alınan kararlar, madalyanın sadece o günün insanına değil, onların torunlarına da gurur kaynağı olacak bir "aile mirası" statüsü kazanmasının yolunu açmıştır.

İSTİKLAL MADALYASI SAHİPLERİNE HANGİ HAKLAR TANINMIŞTIR?

İstiklal Madalyası, maddi değerinden ziyade sağladığı manevi imtiyazla ölçülür. Ancak devlet, madalya sahiplerini korumak ve onurlandırmak adına kanunla bazı haklar tanımlamıştır.

  • Protokol Hakkı: Madalya sahipleri, devlet törenlerinde ve resmi kabulde özel bir yere sahiptir.

  • Vatani Hizmet Tertibi: Ekonomik durumu iyi olmayan madalya sahiplerine devlet tarafından "Vatani Hizmet Tertibi"nden maaş bağlanması öngörülmüştür. Bu hak, belirli şartlar altında eş ve çocuklarına da intikal edebilir.

  • Ücretsiz Ulaşım ve Sağlık: Dönem dönem çıkarılan yasalarla, madalya sahiplerine devlet demiryolları ve denizyollarında ücretsiz seyahat hakkı gibi sosyal imkanlar sağlanmıştır.

  • Cenaze Töreni: İstiklal Madalyası sahibi vefat ettiğinde, askeri törenle defnedilme hakkına sahiptir. Bu, devletin onlara sunduğu son saygı duruşudur.

MADALYA BUGÜN KİMLERDE BULUNUR VE MİRAS HUKUKU NASILDIR?

İstiklal Madalyası Kanunu'nda zaman içinde yapılan değişiklikler, madalyanın nesiller boyu aktarımını düzenlemiştir. İlk kanunda madalya "en büyük erkek evlada" geçerken, günümüzdeki medeni hukuk normlarına uygun olarak bu kural değiştirilmiştir.

Güncel duruma göre:

  • Cinsiyet Ayrımı Yoktur: Madalya, kız veya erkek çocuk ayrımı yapılmaksızın mirasçılara intikal eder.

  • Mirasçıların Anlaşması: Vefat eden gazinin mirasçıları, madalyanın kimde kalacağı konusunda kendi aralarında anlaşabilirler. Anlaşamazlarsa kura yoluna gidilebilir veya madalya aile adına saklanmak üzere Milli Savunma Bakanlığı'na emanet edilebilir.

  • Şehirlere Verilen Madalyalar: TBMM, sadece şahısları değil, topyekûn direniş gösteren şehirleri de bu madalya ile onurlandırmıştır. Kahramanmaraş (1925), İnebolu (1924), Gaziantep (2008) ve Şanlıurfa (2016) İstiklal Madalyası sahibi yerleşim yerleridir.

  • Son Gazi: Türkiye'nin son İstiklal Madalyası sahibi gazisi Yakup Satar, 2008 yılında vefat etmiştir. Bugün bu madalyalar, şehit ve gazilerin torunlarının göğsünde, 1923 ruhunu yaşatmaya devam etmektedir.

Kaynak: HABER MERKEZİ