Avrupa Birliği çocuk istismarıyla mücadele gerekçesiyle mesajlaşma uygulamalarını taramayı öngören “Chat Control / Sohbet Kontrolü” yasasını 12 Eylül’de oylamaya hazırlanıyor. Düzenleme WhatsApp, Signal ve Telegram gibi platformlarda özel mesajların ve paylaşılan görsellerin denetlenmesini zorunlu kılarken, mahremiyet endişelerini yeniden gündeme taşıdı. AB üyesi ülkeler yasanın uygulanıp uygulanmayacağı konusunda ikiye bölünmüş durumda.
MESAJLAŞMALARA DENETİM GETİRİLECEK
Avrupa Birliği WhatsApp, Signal ve Telegram gibi popüler mesajlaşma uygulamalarındaki yazışmaları tarayacak yeni bir düzenleme için geri sayıma başladı. 12 Eylül’de AB Konseyi’nde oylanacak “Chat Control / Sohbet Kontrolü” yasası, çocuk istismarı içeriklerini tespit etmeyi amaçlarken, özel mesajların gözetim altına alınacağı kaygılarını artırıyor.
Oylama öncesi AB ülkeleri yasayı destekleyenler, karşı çıkanlar ve kararsızlar olarak üç gruba ayrılmış durumda. Yasanın destekçileri, çocuk istismarıyla mücadelede bu adımı kritik olarak görüyor. Ancak bazı ülkeler, düzenlemenin George Orwell’ın ünlü distopyasındaki “Büyük Birader” gözetimine benzediğini belirterek tepki gösteriyor.
MESAJLAR ARTIK HER YÖNÜYLE TARANACAK
Euronews’in haberine göre, Chat Control yasası kabul edilirse mesajlaşmalar alıcıya ulaşmadan önce merkezi bir veritabanında taranacak. Bu durum yalnızca çocuk istismarı materyallerini değil, aynı zamanda kişisel yazışmaları, özel iletileri, şaka içeriklerini ve görselleri de kapsayacak. Uzmanlar, bu kapsamın mahremiyet sınırlarını ciddi şekilde zorlayacağını vurguluyor.
Geçen yıl gündeme gelen düzenleme yoğun tepkiler nedeniyle ertelenmişti. Ancak bu yıl yeniden masaya getirilen yasa, Avrupa’da dijital gizlilik ve devlet gözetimi tartışmalarını alevlendirdi. Sivil toplum örgütleri ve dijital hak savunucuları uygulamanın kullanıcıların özel hayatını ihlal edebileceğine dikkat çekiyor.
Yetkililer yasanın esas amacının çocuk istismarını önlemek olduğunu savunuyor. Ancak eleştirmenler, mesajlaşma uygulamalarının şifreli yapısı göz önünde bulundurulduğunda, düzenlemenin teknik olarak kullanıcı gizliliğini tehlikeye atabileceğini belirtiyor. Bazı ülkeler, düzenlemeye destek verirken, bazıları da yasa tasarısının mahremiyet haklarıyla çeliştiğini ifade ediyor.
