ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında yapılan telefon görüşmesinde, iki ülke ilişkileri ve bölgesel güvenlik başlıkları ele alındı. Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Şi’nin görüşmede “2. Dünya Savaşı zaferinin sonuçlarının birlikte savunulması” çağrısında bulunduğunu aktardı.
TAYVAN, GÖRÜŞMENİN ANA GÜNDEMİ OLDU
Şi Cinping’in, Tayvan’ın Çin’e iadesinin savaş sonrası uluslararası düzenin önemli bir unsuru olduğunu vurguladığı belirtildi. Çin ile Japonya arasında Tayvan nedeniyle diplomatik tansiyonun yükseldiği bir dönemde yapılan konuşma, Pekin açısından kritik mesajlar içerdi.
JAPONYA’NIN TAYVAN ÇIKIŞI GERİLİMİ ARTIRDI
Görüşme, Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae’in Tayvan Boğazı’na yönelik olası bir müdahaleyi “ülkesinin varlığını tehdit eden durum” olarak değerlendireceğini açıklamasının ardından gerçekleşti. Takaiçi’nin 7 Kasım tarihli açıklaması, Çin’in sert tepkisine yol açmıştı.
TOKYO’NUN STRATEJİK BELİRSİZLİKTEN UZAKLAŞMASI
Takaiçi’nin sözleri, bir Japon başbakanının ilk kez Tayvan’ın işgali durumunda Japonya’nın askeri olarak müdahil olabileceğini açıkça dile getirmesi bakımından dikkat çekti. Bu açıklama, Japonya’nın uzun yıllardır sürdürdüğü “stratejik belirsizlik” politikasından ayrışan bir tutum olarak değerlendirildi.
ÇİN’İN TEPKİSİ VE DİPLOMATİK GERİLİM
Pekin yönetimi, açıklamaların ardından Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası verdi. Japon Başbakan, tepkiler üzerine sözlerinin varsayımsal olduğunu ve gelecekte bu tür beyanlardan kaçınacağını ifade etti ancak geri adım atmadı.
BÖLGEDE DENGELERİN YENİDEN ŞEKİLLENMESİ
Trump–Şi görüşmesi, Tayvan merkezli gerilimlerin arttığı bir dönemde yapılması nedeniyle bölgesel diplomasi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Görüşmenin ilerleyen süreçte ABD–Çin ilişkilerine ve Pasifik bölgesindeki güç dengelerine nasıl yansıyacağı merak konusu.
