Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, İstanbul Esenyurt’ta düzenlenen "Ekmek, Barış, Adalet ve Özgürlük Mitingi"nde bir konuşma yaptı. CHP, EHP, EMEP, SMF, TİP ve TÖP temsilcilerinin de katıldığı mitingde Bakırhan, Esenyurt'u 'mücadele ve direniş' olarak nitelendirdi. Bakırhan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın başlattığı süreci 'tarihi bir fırsat' olarak tanımlarken, barışın 86 milyonun meselesi olduğunu belirtti. Konuşmasında TELE1'e kayyum atanmasını kınayan Bakırhan, siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini ifade etti ve "Bir gün Türkiye'yi biz yöneteceğiz" dedi. Mitingde ayrıca TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, SMF Sözcüsü Mahir Gürz, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ve CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da birer konuşma yaptı.

Tuncer Bakırhan Bir Gün Türkiye’yi Biz Yöneteceğiz 2

ESENYURT'TA 'EKMEK, BARIŞ, ADALET VE ÖZGÜRLÜK' İÇİN TOPLANDILAR

Tuncer Bakırhan, konuşmasına Esenyurt halkını selamlayarak başladı. Esenyurt'u "Türkiye’nin bütün renklerini kendi bünyesinde barındıran ülkenin en büyük Kürt, Alevi, kadın, genç, emekçi ilçesi" olarak tanımlayan Bakırhan, "Esenyurt emek demektir, mücadele demektir, direniş demektir" dedi. Devrimci partiler ve demokratik kurumlarla birlikte Esenyurt'a misafir olduklarını belirten Bakırhan, "Bugün Esenyurt'ta ekmek için, barış için, demokrasi için, özgürlüğümüz için bir araya geldik. Emekçilerin, ezilenlerin, kadınların, Kürtlerin, eşit yurttaşlık mücadelesi veren Alevilerin geleceği için bir araya geldik" ifadelerini kullandı.

"BU DÖRT SÜTUNDAN BİRİ EKSİKSE O YAPI AYAKTA DURAMAZ"

Dört büyük değer için bir araya geldiklerini belirten Bakırhan, bu dört sütundan (barış, demokrasi, özgürlük, emeğin hakkı) birinin eksik olması durumunda o yapının ayakta duramayacağını söyledi. Bakırhan, "Bugün Türkiye'de ne tam anlamıyla barış var ne demokrasi var ne özgürlükler var ne de emeğin hakkı var. İşte bizler bugün devrimci ve demokratik partilerle birlikte tam da Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bu dört ana sütunun hayat bulması için buradayız" diye konuştu.

"BU KAYYuM DÜZENİNE SON VEREBİLİRİZ"

Bakırhan, son yerel seçimlerdeki "kent uzlaşısı"nın bu dört sütunun gerçekleşmesini sağlayacak bir güce sahip olduğunu belirtti. "Eğer bugün ve dün olduğu gibi yarın da Kürt, kadın, Alevi, genç, ezilenler olarak hep birlikte alın terimize, barışa, adalete, hukuka sahip çıkarsak bu kötü gidişata dur diyebiliriz. Bu kayyum düzenine son verebiliriz" diyen Bakırhan, Esenyurt'ta seçilen Ahmet Özer'in yerine kayyum atandığını ve Özer'in cezaevinde olduğunu hatırlattı. Bakırhan, "Başta Ahmet Özer olmak üzere cezaevinde bulunan, yerine kayyum atanan, kent uzlaşısı nedeniyle tutuklanan bütün yoldaşlarımıza buradan selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz" dedi.

Tuncer Bakırhan Bir Gün Türkiye’yi Biz Yöneteceğiz 3

"SAYIN ÖCALAN KAN DURSUN DİYE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTI"

Tarihi bir süreçten geçildiğini ifade eden Bakırhan, "Sayın Öcalan'ın büyük bir çaba, emek ve sorumlulukla üzerine aldığı tarihi bir fırsat Türkiye'nin önünde duruyor. Sayın Öcalan artık kan dursun, çatışma olmasın, gençlerimiz yaşamını yitirmesin diye tek taraflı bir çağrı yaparak çok önemli bir adım attı" şeklinde konuştu. Bakırhan, bu sürecin amacının savaşa giden trilyonlarca doların emekçilerin cebine girmesi, gençlerin geleceğinin yeşermesi ve tüm halkların demokratik bir Türkiye'de eşit yurttaş olması olduğunu belirtti.

"BU SÜREÇ SADECE KÜRTLERİN DEĞİL, 86 MİLYONUN SÜRECİDİR"

Başlatılan sürecin sadece Kürtlere ait olmadığını vurgulayan Bakırhan, "Bu süreç Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışan emekçilerin, fabrikalarda ailesini geçindirmek için çalışan işçilerin de sürecidir. Bu süreç 86 milyonun sürecidir" dedi. Barışı, ekonominin kalkınması, kayyumsuz bir Türkiye ve herkesin kendi diliyle kimliğiyle özgürce yaşadığı bir ülke olarak tanımlayan Bakırhan, Esenyurt'un bu sürece sahip çıkacağına inandığını söyledi.

"TELE1’E KAYYUM ATAMAK NEDİR? BUNU KINIYORUZ"

Şu ana kadar sadece Kürt tarafının adım attığını belirten Bakırhan, artık Meclis'teki komisyonun ve iktidarın "geçiş yasaları" başta olmak üzere adımlar atması gerektiğini söyledi. "Bu kayyumcu anlayışın, televizyon kanallarına kayyum atayan anlayışın, düşüncesini söylediği için insanları cezaevine atan anlayışın artık bitmesi gerekiyor. 21. yüzyılda TELE1’e kayyum atamak nedir? Biz bunu kınıyoruz" diyen Bakırhan, Türkiye'nin Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarına değil, adalete; çatışmaya değil barışa ihtiyacı olduğunu ifade etti.

"BARIŞ OLDUĞUNDA KAYYUMLAR OLMAYACAK"

Bakırhan, barış karşıtlığı yapanlara seslenerek barışın kazanımlarını sıraladı. "Barış olduğunda gençlerimiz ölmeyecek. Çatışma ve şiddete giden bütçe yatırımlara harcanacak. İşsizlik sorunu çözülecek. Asgari ücretli, emekli geçinebileceği oranda bir ücret alacak" diyen Bakırhan, barışla birlikte sağlık ve eğitim hizmetlerinin gelişeceğini, kayyumların olmayacağını ve en önemlisi de Kürtler başta olmak üzere tüm halkların dilinin özgür olacağını belirtti.

"BARIŞI DİLLENDİRİRSEK SELAHATTİNLER, FİGENLER ÖZGÜRLEŞECEKTİR"

Edirne ve Kandıra cezaevlerine yaptıkları ziyareti anlatan Bakırhan, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın 10. yıllarında dimdik ayakta olduklarını ve süreci takip ettiklerini aktardı. Bakırhan, "On yıldır onurluca cezaevinde emekçiyle, ezilenle ve Kürtlerle dayanışan Selahattinlerin, Figenlerin, Kobanî Kumpas Davasında yargılanan arkadaşlarımızın artık özgürleşme zamanı değil mi?" diye sordu. Meydanları doldurup barışı yüksek sesle dillendirmeleri halinde Can Atalay, Osman Kavala ve binlerce siyasi tutsağın özgürleşeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiyesiz bir denklem kurulamıyor!'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiyesiz bir denklem kurulamıyor!'
İçeriği Görüntüle

"İMAMOĞLU VE SEÇİLENLER İŞLERİNİN BAŞINA DÖNMELİDİR"

Bakırhan, Ekrem İmamoğlu'nun ve son seçimde onunla birlikte seçilen birçok belediye başkanı ile belediye meclis üyesinin de "içeride" olduğunu belirterek, "Bir an önce onlar da kendi işlerinin başına dönmelidir. Türkiye 21. yüzyılda cezaeviyle terbiye etme anlayışından artık vazgeçmelidir, kayyum anlayışından vazgeçmelidir" dedi.

"BU MEYDAN BÜTÜN RENKLERİYLE TÜRKİYE'DİR"

Miting alanındaki kalabalığı "Sadece Esenyurt Meydanı değildir, bütün renkleriyle Türkiye'dir" sözleriyle tanımlayan Bakırhan, "Karslısıyla, Vanlısıyla, Ardahanlısıyla, Amasyalısıyla, Tokatlısıyla, Samsunlusuyla bu meydan Türkiye'dir. Türkiye'deki emekçilerin ve ezilenlerin sesidir. Bu ses 86 milyonundur" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'Yİ BİR GÜN BİZ YÖNETECEĞİZ"

Bakırhan, 2009 yılında Esenyurt'ta belediye başkan adayı olduğunu hatırlatarak, "O zaman kimse bir gün Esenyurt'u alacağımızı tahmin bile edemiyordu. Evet, 15 yıl geçti ve Esenyurt'u büyük bir farkla aldık. Şimdi sizlere söz olsun: Bir arada, güçlü bir mücadele ve ittifakla Türkiye'yi bir gün biz yöneteceğiz; hep birlikte yöneteceğiz. Adil ve eşitlikçi bir Türkiye'yi biz yaratacağız" dedi.

HAKAN TOSUN VE ROJİN KABAİŞ’İN KATİLLERİ BULUNMALIDIR

Konuşmasının sonunda iki cinayete dikkat çeken Bakırhan, Esenyurt'ta katledilen gazeteci Hakan Tosun'un faillerinin bulunması gerektiğini söyledi. Bakırhan, "Bugün burada attığımız her adımı, konuştuğumuz her sözü kaydedenler, Esenyurt'ta güpegündüz kaçırılarak katledilen Hakan Tosun'un faillerini artık bulmalıdır" dedi. Ayrıca mitingde bulunan Rojin Kabaiş'in babasına selam göndererek, "Rojin Kabaiş’in katilleri artık bulunmalıdır. Ölüm sebebi açığa çıkarılmalıdır" çağrısında bulundu.