Ekonomi

Zam pazarlığında belirsizlik: Kamu işçilerinin mağduriyeti artıyor!

Kamu işçilerinin 2025 yılı maaş zamlarına ilişkin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ederken, işveren tarafının beklenen son teklifini bu hafta sunmaması, süreçte belirsizliği artırdı.

Kamu işçilerinin 2025 yılı maaş zamlarına ilişkin toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ederken, işveren tarafının beklenen son teklifini bu hafta sunmaması, süreçte belirsizliği artırdı. Yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren görüşmelerde, işverenin üçüncü teklifini gelecek hafta sunması bekleniyor. İşçi tarafı, düşük zam teklifleri ve gecikmeler nedeniyle mağduriyet yaşadığını belirterek eylemlerini sürdürecek.

Zam Görüşmelerinde Son Durum

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) aracılığıyla işçi sendikalarına son teklifin bu hafta sunulacağını belirtmişti. Işıkhan, “Makul bir noktada anlaşma sağlanacağına inanıyorum,” demişti. Ancak, işveren tarafı bu hafta işçi temsilcilerine toplantı daveti göndermedi. Edinilen bilgilere göre, işverenin üçüncü teklifini sunmak için gelecek hafta altıncı toplantıyı düzenlemesi planlanıyor.

İşverenin Önceki Teklifleri

İşveren, ilk teklifini 13 Haziran’da, ikinci teklifini ise 27 Haziran’da TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonlarına sunmuştu. İkinci teklif, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 17, ikinci altı ayı için yüzde 10 zam öneriyordu. 2026 yılı için ise ilk altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 5 zam teklif edilmişti. Ancak bu oranlar, işçilerin beklentilerinin oldukça altında kaldı ve sendikalar tarafından yetersiz bulundu.

İşçi Sendikalarının Talepleri

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, işverenin tekliflerini reddederek daha yüksek zam oranları talep ediyor. Sendikalar, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 50, ikinci altı ayı için yüzde 25 zam isterken, 2026 yılının her iki altı ayı için ayrı ayrı yüzde 25 zam ve ek olarak yüzde 10 refah payı talep ediyor. Sendikalar, mevcut ekonomik koşullarda işçilerin geçim sıkıntısı çektiğini, enflasyon oranlarının ve artan yaşam maliyetlerinin tekliflerle uyumsuz olduğunu vurguluyor.

Kamu İşçilerinin Mağduriyetleri

Yaklaşık 600 bin kamu işçisi, zam görüşmelerindeki gecikmeler ve düşük teklifler nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayı verilerine göre, yıllık enflasyon yüzde 35,05, kira artış oranı ise yüzde 43,23 olarak açıklandı. Buna karşın, işverenin önerdiği zam oranlarının, işçilerin alım gücünü korumaktan uzak olduğu belirtiliyor. TÜRK-İŞ’in Haziran 2025 verilerine göre, açlık sınırı 26.115 TL, yoksulluk sınırı ise 85.065 TL seviyesinde. Kamu işçilerinin maaşlarının bu sınırların altında kalması, geçim sıkıntısını derinleştiriyor. İşçiler, artan gıda, kira, fatura ve ulaşım giderleri karşısında maaşlarının eridiğini ifade ediyor.

İşçilerin Eylem Planları

Zam görüşmelerinde istenen ilerlemenin sağlanamaması üzerine TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ, eylem planlarını sürdürme kararı aldı. TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar, 8 Temmuz Salı günü iş yerlerinden ayrılmama eylemi gerçekleştirecek. 10 Temmuz Perşembe günü ise kamu işçileri işe gitmeme eylemi yapacak. HAK-İŞ üyesi işçiler ise iş yerlerinde yemek yememe ve mesai sonrası işten çıkmama eylemleri düzenleyecek. Daha önce 18 Haziran’da Anıtpark’tan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş düzenleyen TÜRK-İŞ, 81 ilde basın açıklamaları ve oturma eylemleriyle tepkisini ortaya koymuştu. Sendikalar, bu eylemlerle işçilerin ekonomik mağduriyetlerine dikkat çekmeyi ve işvereni daha iyi bir teklif sunmaya zorlamayı hedefliyor.

Sürecin Arka Planı

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, karayolları, demiryolları, enerji santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastaneler gibi birçok kurumda çalışan yaklaşık 600 bin kamu işçisinin mali ve sosyal haklarını düzenliyor. Şubat ayından bu yana devam eden görüşmelerde, sendikalar işçilerin enflasyona karşı korunmasını ve alım gücünün artırılmasını talep ediyor. Ancak, işverenin sunduğu tekliflerin, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri karşısında yetersiz kalması, işçiler arasında huzursuzluğu artırıyor. İşçiler, özellikle doğalgaz, elektrik ve gıda gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların maaş artışlarını gölgede bıraktığını belirtiyor.

Bakan Işıkhan’ın Açıklamaları

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, görüşmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini ve uzlaşmayla sonuçlanacağına inandığını ifade etmişti. Işıkhan, işçi ve memurların enflasyona ezdirilmeyeceğini vurgulayarak, ağustos ayında memur maaş zammı için toplu sözleşme sürecinin başlayacağını belirtmişti. Ancak, sendikalar, işverenin tekliflerinin işçilerin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu savunuyor ve daha adil bir teklif bekliyor.