28 Şubat Süreci, Türkiye siyasi tarihinde “postmodern darbe” olarak adlandırılan, 28 Şubat 1997 tarihindeki Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısıyla başlayan kritik bir dönemdir. Bu süreç, Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin kurduğu koalisyon hükümeti döneminde yaşanmış ve dönemin başbakanı Necmettin Erbakan ile başbakan yardımcısı Tansu Çiller’i doğrudan etkilemiştir. MGK’da alınan kararlar, laiklik ilkesinin korunması ve “irtica” olarak tanımlanan dini temelli hareketlere karşı önlem alma amacı taşımıştır. Ancak bu kararlar, Türkiye’de uzun yıllar süren siyasi, toplumsal ve ekonomik etkiler doğurmuştur.
28 ŞUBAT SÜRECİ NEDİR?
28 Şubat Süreci, doğrudan askeri bir müdahale olmamakla birlikte, demokrasiye dolaylı yoldan yapılan bir baskı olarak tanımlanır. Bu nedenle süreç “postmodern darbe” olarak anılmıştır. MGK toplantısında alınan kararlar, özellikle eğitim, kamu yönetimi ve toplumsal yaşamda katı laiklik uygulamalarını öne çıkaran düzenlemeler içermekteydi.

Bu dönem, yalnızca siyasi dengeleri değil, bireylerin günlük hayatını da etkileyen uygulamalarla tarihe geçti. Başörtüsü yasağı, imam hatip okullarına yönelik kısıtlamalar ve kamu kurumlarında dini sembollere karşı sert tedbirler, sürecin en bilinen sonuçları arasında yer aldı.
28 ŞUBAT SÜRECİ NASIL BAŞLADI?
1990’lı yılların ortasında Türkiye’de siyasi istikrarsızlık ve ekonomik sorunlar dikkat çekiyordu. 1995 seçimlerinde Refah Partisi birinci parti oldu ve Necmettin Erbakan başbakanlığında Refah-Yol hükümeti kuruldu.
Ancak bu dönemde, bazı kesimler tarafından “irtica tehlikesi” olarak adlandırılan dini temelli hareketlerin arttığı görüşü yaygınlaştı. Özellikle askeri bürokrasi ve laiklik yanlısı çevreler, hükümetin bu konuda yeterli önlem almadığını savunuyordu.
28 Şubat 1997’de yapılan MGK toplantısında, “irticaya karşı” önlem almak için 18 maddelik bir karar listesi kabul edildi. Bu kararlar, hükümet üzerinde yoğun baskı oluşturdu ve sonunda koalisyon hükümetinin sona ermesine yol açtı.
28 ŞUBAT KARARLARINDA NELER VARDI?
28 Şubat MGK kararları, toplumsal yaşamı doğrudan etkileyecek önemli düzenlemeler içeriyordu:
-
Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması
-
İmam hatip ortaokullarının kapatılması
-
Kamu kurumlarında başörtüsü yasağının uygulanması
-
Tarikat ve cemaatlerin kapatılması veya faaliyetlerinin sınırlandırılması
-
Medyada laiklik karşıtı yayınlara engel olunması
-
Eğitim kurumlarında kıyafet yönetmeliklerinin sıkı şekilde uygulanması

SÜRECİN SİYASİ ETKİLERİ NELERDİR?
28 Şubat Süreci, Türkiye’nin siyasi yapısında köklü değişikliklere neden oldu:
-
Refah-Yol hükümeti istifa etti.
-
Refah Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
-
Necmettin Erbakan’a siyaset yasağı getirildi.
-
Siyasi partiler, dini referanslarla hareket etme konusunda daha temkinli olmaya başladı.
SÜRECİN TOPLUMSAL ETKİLERİ NELERDİR?
Siyasi kararların toplumsal yaşam üzerindeki etkileri derin oldu:
-
Üniversitelerde ve kamu kurumlarında başörtüsü yasağı yaygın şekilde uygulandı.
-
Binlerce öğrenci, eğitim hakkını kullanmakta zorluk yaşadı.
-
Kamu görevlerinde dini semboller taşıyanlar görevlerinden uzaklaştırıldı.
-
İmam hatip okullarının öğrenci sayıları büyük ölçüde düştü.





