ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz hafta Virginia’daki Quantico Deniz Piyadeleri Üssü’nde yapılan konferansta yaptığı konuşmayla, ABD’de sivil-asker ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Trump’ın yanı sıra Savunma Bakanı Pete Hegseth de toplantıya katılan yaklaşık 800 üst düzey askeri yetkiliye, orduya yönelik yeni ideolojik çerçeveyi sundu.

Macaristan’da Orban ve Magyar arasında seçim öncesi güç gösterisi
Macaristan’da Orban ve Magyar arasında seçim öncesi güç gösterisi
İçeriği Görüntüle

HEGSETH’TEN RADİKAL MESAJLAR

Savunma Bakanı Hegseth, konferansta yaptığı konuşmada “artık kimlik ayları yok, DEI ofisleri yok, iklim değişikliği tapınması yok” sözleriyle ABD ordusundaki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık politikalarına son verileceğini açıkladı. Hegseth, profesyonellik kavramını “savaşçı ruh” ve “ölümcüllük” anlayışıyla tanımlarken, fiziksel görünüm ve zindelik standartlarını ön plana çıkardı.

TRUMP’TAN GENERALLERE GÖZDAĞI

Trump, etkinlikte yaptığı konuşmada generallere ve amirallere yönelik sert ifadeler kullandı. “Söylediklerim hoşunuza gitmiyorsa odadan çıkabilirsiniz; ama rütbeniz de gider, geleceğiniz de.” sözleriyle askeri liderlere açık bir uyarıda bulundu. ABD Başkanı, orduyu yalnızca bir komuta aracı değil, siyasi iradesini uygulayacak bir mekanizma olarak gördüğünü vurguladı.

AMERİKAN ŞEHİRLERİNE ASKERİ PLAN

Trump konuşmasında, Washington DC, New York, Los Angeles ve San Francisco gibi şehirlerin “askeri eğitim alanı” olarak kullanılabileceğini dile getirdi. Bu açıklama, orduyu Amerikan vatandaşlarına karşı konuşlandırma ihtimalini gündeme getirdi. Trump’ın bu yaklaşımının, İç Güvenlik Bakanlığı ve Göçmenlik Dairesi (ICE) tarafından yürütülen “toplu sınır dışı etme operasyonlarıyla” da örtüştüğü belirtildi.

MAGA HAREKETİ VE 2025 PROJESİ

Trump’ın bu çıkışının asıl hedef kitlesi, “MAGA” (Make America Great Again) hareketi olarak bilinen tabanıydı. Trump ve Hegseth’in öncülük ettiği “2025 Projesi”, federal hükümetin tüm kadrolarının ideolojik olarak yeniden şekillendirilmesini öngörüyor. Bu proje kapsamında toplu işten çıkarmalar ve atamalarla yürütme erkinde tam kontrol amaçlanıyor.

ORDUNUN SİYASİ ARAÇ HALİNE GELMESİ ENDİŞESİ

Uzmanlara göre, Trump’ın orduyu iç güvenlik ve siyasi operasyonlarda kullanma planı, ABD demokrasisinin temel ilkesi olan “sivil-asker ayrımı” ilkesine ciddi bir tehdit oluşturuyor. Eski Savunma Bakanı Mark Esper, Trump’ın 2020’deki protestolar sırasında “Onları bacaklarından vuramaz mısınız?” sözleriyle askeri şiddet kullanımına açıkça sıcak baktığını hatırlattı.

“İSYAN YASASI” GÜNDEMDE

NBC’nin haberine göre Beyaz Saray, Trump’ın İsyan Yasası’nı (Insurrection Act) yürürlüğe koyarak iç güvenlik operasyonlarında orduyu doğrudan kullanma seçeneğini gündemine aldı. Bu adımın, başkanın iç politikada orduyu bir baskı aracı olarak kullanabilmesinin önünü açacağı değerlendiriliyor.

DEMOKRASİDEN OTOKRASİYE GEÇİŞ ENDİŞESİ

Quantico’daki toplantının ardından ABD’de siyasi ve akademik çevrelerde “otoriterleşme” tartışmaları yeniden alevlendi. Trump’ın açıklamaları, askeri liderleri halkın değil başkanın emirlerini yerine getiren bir yapıya dönüştürme sinyali olarak yorumlandı.

Amerikan medyasına göre, generallerin Trump’ın konuşması sırasında salonu terk etmemesi, sessiz bir kabulleniş olarak değerlendiriliyor. Analistlere göre bu durum, ABD’nin demokratik sisteminde “geri dönülmez bir kırılma noktası” olarak tarihe geçebilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ