20. yüzyılın ilk çeyreğinde tarihin ilk dünya savaşına tanıklık eden insanlık, bu savaşın acı izlerini tam olarak üzerinden atamadan benzer bir savaş daha yaşamıştı. 1939 yılında başlayan ve 6 yıl boyunca devam eden yoğun çatışmalar, bugün bile adından söz ettirecek türden olmuştu.
Türkiye yeni kurulan ve maddi olarak zor dönemden geçen bir ülke olarak savaşın başlangıcından itibaren yaşanan gerilimden uzak durdu. Sovyet ve alman tehditleri ile kendisini savaşa dahil etmek isteyen İngiliz girişimlerine karşı denge politikası güden Türkiye, yaşanabilecek saldırılara karşı çeşitli önlemler aldı.
MÜZE OLMASI GÜNDEME GETİRİLDİ
Bu önlemlerden birisi olan Ankara Kalesi altına yapılan sığınak, günümüze kadar gelen bir yapı olarak adından söz ettirmeyi sürdürüyor. Askeri ve hükümet yönetiminin bir saldırı haline çalışmaya devam edebilmesi için yapılan sığınak 3500'den fazla insanın aynı anda kalabileceği bir mekan olarak tasarlandı.
Almanlar tarafından Ankara Kalesinin altına yapılan sığınak ile yakın dönemde müze olmasına dair çeşitli adımlar atıldı. Başkentin İkinci Dünya Savaşı günlerinden bir hatıra olan ve hiç bir zaman asıl amacı için kullanılmayan sığınak tarihi bir değer olarak korunuyor.