Gündem

Barış Terkoğlu’nun el konulan telefonu için iade başvurusu

Onlar TV’de yayımlanan bir haber gerekçesiyle gözaltına alınıp yurt dışı yasağıyla serbest bırakılan gazeteci Barış Terkoğlu’nun incelenmek üzere el konulan telefonunun iadesi için avukatı Enes Hikmet Ermaner, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na resmi başvuruda bulundu.

Gazeteci Barış Terkoğlu, Onlar TV isimli YouTube kanalında yayımlanan bir haber nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla 26 Aralık günü saat 16.00 sıralarında İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Terkoğlu’nun, inceleme gerekçesiyle el konulan cep telefonunun iadesi talep edildi.

GÖZALTI VE ADLİ KONTROL SÜRECİ

Gazeteci Barış Terkoğlu, gözaltı işleminin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdi. Savcılık, Terkoğlu’nun yurt dışına çıkış yasağı uygulanması talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmesini istedi. Hâkimlik, savcılığın talebi doğrultusunda adli kontrol uygulanmasına karar verdi.

TERKOĞLU’NDAN TELEFONUNA EL KONULMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Kararın ardından konuşan Terkoğlu, telefonuna el konulmasının nedeninin, yayımlanan videonun içeriğinden çok haberin nasıl elde edildiği ve nasıl duyurulduğunun araştırılmasıyla ilgili olduğunu belirtti. Terkoğlu, yaklaşık altı dakikalık videonun zaten kamuya açık olduğunu ve asıl incelemenin haber sürecine yönelik yapıldığını ifade etti.

AVUKATTAN SAVCILIĞA RESMİ BAŞVURU

Terkoğlu’nun avukatı Enes Hikmet Ermaner, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede, el konulan telefonun “hiçbir işleme tabi tutulmaksızın” müvekkiline iade edilmesini talep etti. Dilekçede, telefonda hem kişisel verilerin hem de gazetecilik faaliyeti kapsamında gizli kalması gereken haber kaynaklarının bulunduğu belirtildi.

DİLEKÇEDE YER ALAN GEREKÇELER

Başsavcılığa sunulan dilekçede, Terkoğlu’nun suç isnadına konu olan paylaşımın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, dosyada yer alan mevcut deliller nedeniyle delil karartma ihtimalinin bulunmadığı vurgulandı. Dilekçede ayrıca, telefonun alıkonulmasının Anayasa’nın 26. ve 28. maddeleri kapsamında korunan ifade ve basın özgürlüğü açısından ağır ve orantısız bir müdahale niteliği taşıdığı ifade edildi.