Gazeteci İsmail Saymaz, cezaevinde tutuklu bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in bu akşam acil koduyla hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Saymaz, Böcek'in sağlık durumuna ve hastaneye sevkine ilişkin avukatları tarafından yapılan yazılı açıklamayı kamuoyuyla paylaştı.
AVUKATLARI BÖCEK'İN SAĞLIK DURUMUNUN YÜKSEK RİSKLİ OLDUĞUNU AÇIKLADI
Gazeteci İsmail Saymaz'ın aktardığı bilgilere göre, Muhittin Böcek'in avukatları, müvekkillerinin sağlık geçmişine ve mevcut durumuna dair detaylı bir bilgilendirme yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"63 yaşında, çok sayıda kronik hastalığı bulunan ve günde 22 farklı ilaç kullanmak zorunda olan Antalya Büyükşehir Belediye başkanı Muhittin Böcek, yaşamını tehdit eden ciddi sağlık sorunları nedeniyle bu gece acil olarak hastaneye kaldırılmıştır. COVID-19 döneminde yoğun bakımda geçirdiği uzun süre sonrasında, vücudunda kalıcı hasarlar oluşmuş ve şu an sağlık durumu yüksek riskli olarak değerlendirilmiştir."
"HASTANEYE SEVKİNİN NEDENİ HALEN BİLİNMEMEKTEDİR"
Böcek'in geçtiğimiz hafta da hastaneye kaldırıldığını hatırlatan avukatlar, mevcut durumun ciddiyetine dikkat çekerek tutukluluk halinin sona erdirilmesi çağrısında bulundu. Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
"Geçtiğimiz hafta acilen hastaneye kaldırılan Muhittin Böcek’in sağlık durumu, herhangi bir ihmalin geri dönülmesi güç sonuçlara yol açabileceği bir noktaya gelmiştir. Bugün acil olarak hastaneye sevkinin nedeni halen bilinmemektedir. Antalya Şehir Hastanesi yetkililerinden açıklamayı endişe ile beklemekteyiz. Buna rağmen, 5 Temmuz’dan bu yana tutukluluğu devam etmektedir. Oysa tutuklama, hukuken istisna olan bir tedbir olmalı, insan hayatı ve sağlığı ön planda tutulmalıdır. Ağır sağlık sorunları yaşayan bir kişinin cezaevinde tutulması, açıkça yaşam hakkını riske atmaktadır. Bu noktada, başvurulan tedbirlerin insani açıdan gözden geçirilmesi gerektiği açıktır. Talebimiz, Muhittin Böcek’in sağlık durumu göz önünde bulundurularak, tutuklama tedbirinin kaldırılması, en azından adli kontrol tedbirleriyle yargılamanın devam etmesidir. Bugün verilecek karar, adaletin temel ilkelerine dayalı bir karar olacaktır. Biz, yargı sistemine olan güvenimizi koruyarak, en doğru kararın alınacağına inanıyoruz. İnsan hayatı her şeyin önündedir ve adaletin gereği olarak bu konuda gerekli düzenleme yapılacaktır."





