ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında, 4 yaşındaki Emine Yıldırımcan’ın ölümü ve Ercan Yılmaz hakkındaki iddialar yeni bir boyut kazandı. Ercan Yılmaz'ın eski eşi Habibe Sönmez, programa katılarak evliliği boyunca maruz kaldığı şiddeti ve Emine'nin öldürülmesinin yargıya taşınma sürecini anlattı. Yılmaz'ın, kızlarını kendisine karşı kışkırttığını ve iftira attırdığını öne sürmesi üzerine konuşan Sönmez, gördüğü işkenceleri detaylandırdı ve Ercan Yılmaz'ın cezaevinden erken tahliyesine tepki gösterdi.
"BİR GÖSTERSEM SIRTIMI BAK PARMAKLARIMA KIRIK"
Ercan Yılmaz ile evli kaldığı süre boyunca ağır şiddet gördüğünü belirten Habibe Sönmez, yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi:
"Şimdi ben kaçarak evlendim bununla. Onun için da ailem benle on sene konuşmadı. O da ondan faydalanarak bana istediğini yaptı. Üzerime evlendi, beni aldattı. O kadar şeyler yaptı. O kadar pis bir insan ki, o kadar işkenceye dayandım onların başında kalabilmek için. Bir göstersem sırtımı bak parmaklarıma kırık. Parmaklarımı kırdı penseyle. Gözüme bak, şu gözüm gibi değil hortumun uğrunca. Sırtımdakini görsen yumruğum girer, daha izi duruyor."
"KADINLARI KANDIRIYOR KADINLARLA BİRLİKTE OLUYOR"
Habibe Sönmez, boşanma sürecine giden olayları ve evde yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Tespih makinesinde ben de çalışıyordum. Kendine yardımcı olmak için ben de öğrendim. Kadın getiriyordu tespite çalışsın diye. Kadınları kandırıyor, kadınlarla birlikte oluyor. Öbür odada alem yapıyorlar. Ben de çocukların yanında yatıyorum. E bunlara razı olmadığım için dövüyor beni. Kabul ettirene kadar. Çocuklarım için her şeyi, her istediğini kabul ettim. En sonunda böyle çok para kazanmamız lazım. Şöyle lazım, araba lazım, bilmem ne lazım diyerekten fikrini değiştirince benim de fikrim değişti. Terk ettim evimi. Böyle yaralı geldim ben ailemin yanına. Bir ay hastanede aşıldılar beni. Darp raporu aldım atlı tıptan. Boşanma dilekçesi verdim. Hakim de bizi, kendi mahkemeye gelmedi zaten. Dokuz ayda boşadı."
"YAPMADIĞIM ŞEYLERİ YAPTI GİBİ YAZDIRMIŞ ÇOCUĞA"
Ercan Yılmaz'ın kızı aracılığıyla kendisine iftira attırdığını ve bu nedenle cezaevine girdiğini belirten Sönmez, o süreci şöyle aktardı:
"Evet, cezaevinde şöyle yatışım. Kızıma mektup şey yazdırmış, kağıda not yazdırmış. Annene şu, şu iftiralar atacaksın diye oraya yazıyor kağıda. Köyün hocasına varana kadar, köyde ne kadar akrabamız var ona kadar, bir adam ismi yazmış işte. Onuyla şöyle yapıyor, böyle yapıyor diye bir sürü şey yazmış işte. Yapmadığım şeyleri yaptı gibi yazdırmış çocuğa. Onu yani delil kabul etmiş mahkeme. Delil kabul edince de iki ay yattım ben. Burada benim ailem beni hiç yalnız bırakmadı. Bu, evimizi bastı bizim. Beni kaçırmak için tekrar. Çocuklarımı aratma-- aramama şey vermediler, imkan vermediler. Evlenirsem daha özgürce arayabilirim diye böyle yaşlı bir adama vardım."
"YERE VURA VURA ÖLDÜRDÜ DEDİ"
Çocuklarıyla tekrar bir araya geldikten sonra cinayeti öğrendiğini ve savcılığa başvurduğunu söyleyen Habibe Sönmez, kızlarının ifadelerini şu şekilde aktardı:
"Çocuklarımı bulduktan sonra işte gittim, gittim geldim. Onlar yanıma geldiler. Sonra hiç kimseye bir şey anlatamamışlar. Ben anlatınca kızım dedim, ne korkuyorsunuz? Gidelim, şikayet edelim. Yere vura vura öldürdü dedi. Onu da tespih makinesinde kıydı dedi. Sonra da dedi, bunu götürün çöpe atın dedi. Aynen anlattığı gibi. Öyle yapmış işte. Evet, çocuklarla biz gittik, şikayet ettik."
"ELLİ İKİ YIL ALMIŞ NASIL BEŞ YIL YATIYOR?"
Emine'nin annesi Raziye Hanım ile mahkemede karşılaştığını belirten Sönmez, Ercan Yılmaz'ın aldığı cezaya rağmen serbest kalmasına isyan etti:
"Hiç görmedim, hiç tanımam. İkinci mahkemede gördüm onu. Ben anlatırken kulağı duymadığını fark edince kulağın duymuyor mu senin dedim. Dedi ki benim dedi, kulağım fazla duymuyor dedi. Vurunca kulağım sağır etti dedi. Dedim ki soğan başı mı gömdünüz dedim. Niye bu çocuğun arkasına düşmüyorsunuz dedim. Biz düştük arkasına, biz mahkemeye verdik dedim. Hayır, hayır. Ercan, Ercan'ın avukatı konuştu. Kendi konuşmuyordu hiç. Ben bir an evvel onun aralıkta gezmemesini, kimseye zarar vermemesini istiyorum. Elli iki yıl almış. Nasıl beş yıl yatıyor? Ben böyle şey görmedim ya."
STÜDYODA GERGİNLİK: "İNSANLIĞIN YÜZ KARASISIN SEN"
Program sunucusu Müge Anlı'nın Ercan Yılmaz'a yönelik soruları üzerine stüdyoda gergin anlar yaşandı. Taraflar arasındaki diyalog kayıtlara şöyle geçti:
Müge Anlı: "Yok Habibe Hanım'ın söyledikleri için o da size cevap verdi. Habibe Hanım'ın söylediklerini ne söyleyeceksiniz ya? Benim anladığım kadarıyla sizin hayatınızdaki her kadın sizden dolayı darmadağın olduğunu söylüyor. Kadın diyor ki kafam yarık, sırtımda çukur var. Raziye diyor ki kulağıma vurdu, kulağım duymuyor, parmaklarım kırık diyor. Kızlar zaten bambaşka şeyler iddia ediyorlar. Niye sizin hayatınızdaki herkesi siz bu kadar... Niye böyle hepsine şiddetli davrandınız?"
Ercan Yılmaz: "Şimdi Müge Hanım, benim de şu anda bir hayatım var. Hayatım var. Çevremdeki bütün insanlar da beni seven... Ben bu kadar pis... Niye? Ya bunu bir süslü de ben konuşayım bi."
Habibe Sönmez: "Senin hayatın batsın. Daha dünya toprağında yok, yok. Yüz karası. İnsanlığın yüz karasısın sen."
Müge Anlı: "Aklı başında insan mısınız siz? Peki kim mesela? Sizi seven koyun mu yanıyor?"




