İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Fatih'te Almanya'dan gelen Servet ve Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet ve Masal'ın 12 Kasım 2025'te yaşanan zehirlenme şüphesiyle kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetmesi olayına dair tutuklanan ve gözaltına alınan şüphelilerin ifadeleri detaylıca incelendi.
Tutuklu bulunan midyeci Y.D., savcılık ifadesinde beş yıldır midye sattığını, vakaya dair daha önce böyle bir duruma rastlamadığını belirtti. Olay gününde yaklaşık 1050 adet midye sattığını ve bütün midyelerin saat 22.00 civarında tükendiğini, aynı midyeden kendisinin de tükettiğini dile getirdi. Ancak çocukların midye tüketip tüketmediğini görmediğini iddia etti.
Lokumcu F.T., iş yerinde sigortalı çalıştığını ve çocukların dükkan içinde herhangi bir ürün yemediğini, ayrıca anne ve babaya ikram ettiği nar çayından içmediklerini savundu. Satılan lokumların aynı gün içerisinde 200 farklı müşteriye sunulduğunu, vakayla kendi ürünlerinin bağlantısı olmadığını ifade etti.
Kafe işletmecisi F.M.O., içeceklerin günlük olarak tüketildiğini ve sirkülasyonun yüksek olduğunu, bu nedenle içeceklerin her zaman taze olduğunu söyledi ve ölümlerle bağlantılarının olmadığını belirtti.
Şüpheli kokoreççi E.E., sipariş hazırlama sürecinde bulunmadığını, ürünlerin tedarik edildiği firmaların kendi malzemelerini getirdiğini ve sadece ödemelerini gerçekleştirdiklerini öne sürdü. Ürünlerin hijyenine özen gösterdiklerini ve olaydan bir hafta önce yapılan denetimde ürünlerin hijyen kurallarına uygun olduğuna dair tutanak düzenlendiğini iddia etti.
İLAÇLAMA YAPANLARIN İFADELERİNE DE ULAŞILDI
Olayın yaşandığı otelin ilaçlama süreçlerine dair değerlendirmelerde bulunan ilaçlama şirketi sahibi Z.K., Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar kullandıklarını, ilaçlama yapılan alanın kapatıldığını ve içeriye kimsenin girmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca bu ilaçların öldürücü etkisi olmadığını savundu.
Otel işletmecisi H.O., yaklaşık üç aydır otelde bulunmadığını ve otelin ruhsatının tam olduğunu belirtti. Resepsiyonist olarak çalışan üniversite öğrencisi R.B. ise olay sırasında otelde olduğunu ve 101 numaralı odada kapıların bantlı olduğunu söyledi.
İlaçlama çalışanı D.C., olay günü suyla karıştırdığı ilaçları 1 litrelik sprey pompayla uygulanmak üzere özenle hazırladığını, odaların kapılarını ve havalandırma boşluklarını bantlayarak sızıntıyı engellediğini ifade etti.
DİĞER TURİSTLERİN DE ŞİKAYETLERİ VARDI
4 kişinin hayatını kaybettiği bu üzücü olayda, otelde bulunan ve mide bulantısı ile kusma şikayetleri yaşayan diğer turistlerin de aynı hastanede tedavi altına alındığı, otelin incelenerek mühürlendiği bildirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şu ana kadar 11 kişi gözaltına alınmış; bunlardan 4'ü tutuklanmıştır.
Bu gelişmeler ışığında, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan ilk raporun ve detaylı otopsi sonuçlarının beklenmekte olduğu belirtilmiştir. Böylece söz konusu zehirlenmenin kesin nedeni ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.
