Günlük tüketimde geniş yer tutan kahve, paket halinde uzun süre dayanırken açıldıktan sonra kısa sürede tazeliğini yitirmeye başlıyor.
Bu süreçte doğal yöntemlerin öne çıktığı ve kahvenin aromasının korunmasına katkı sağladığı aktarılıyor.
Kahve kavanozuna yerleştirilen kuru defne yapraklarının, rutubet kokusunu engelleme özelliği bulunduğu ifade ediliyor. Bu yöntemle defne yaprağının kahvenin aromasını bastırmadığı, ortamın kuru kalmasına yardımcı olduğu ve özellikle böceklenme riskinin azalttığı kaydediliyor.
Kahvenin tazeliğini en hızlı bozan etkenler arasında nemin yer aldığı belirtiliyor. Küçük bir tül torbaya konulan birkaç çay kaşığı pirincin fazla nemi emerek kahvenin daha kuru ve aromatik kalmasını sağladığı aktarılıyor. Bu uygulamanın özellikle nemli bölgelerde etkili sonuç verdiği ifade ediliyor.
Kuru portakal kabuğunun da nemi çektiği ve kahve aromasının korunmasına yardımcı olduğu belirtiliyor. Portakal kabuğunun kahveyle doğrudan temas etmemesi gerektiği, tül torba içinde kullanılmasının uygun olduğu aktarılıyor. Bu yöntemin kahvede doğal ferahlık hissi sağladığı belirtiliyor.
Kahvenin hava ile temas ettiğinde aromasını kaybettiği biliniyor. Bu nedenle kahvenin hava geçirmeyen koyu renkli cam kavanozlarda saklanmasının tavsiye edildiği ifade ediliyor. Camın kokuyu emmediği ve kapağın sıkı kapalı tutulmasının tazeliği korumada etkili olduğuna dikkat çekiliyor.
