İzmir’in en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajı tarihinin en düşük seviyesine gerileyerek alarm vermeye başladı. Barajdaki su oranı yüzde 1.65’e kadar düştü; böylece 2008’deki büyük kuraklık döneminde ölçülen seviyenin bile altına indi. Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, “İzmir’in suyu tükeniyor, yeraltı kaynakları 450 metreye indi. 2035 sonrası için büyük tehlike kapıda” uyarısında bulundu.

TAHTALI BARAJI KRİTİK SEVİYEDE

İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı, kuraklık nedeniyle tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Barajdaki su oranı yüzde 1.65 olarak ölçülürken, bu rakam 2008 yılındaki büyük kuraklıkta kaydedilen yüzde 1.90’ın da altına indi.

Ekim ayında kent genelinde 81 kilogram yağış kaydedilmesine rağmen barajdaki dolulukta gözle görülür bir artış yaşanmadı. Uzmanlara göre bunun nedeni, uzun süreli kuraklığın ardından ilk yağışların kuru toprak ve bitkiler tarafından emilmesi.

“TOPRAK SUYA AÇ, BARAJLAR HEMEN DOLMAZ”

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, buharlaşma ve kuraklığın etkisinin uzun süreceğini belirtti:

“Ekim yağışları çok iyi geçti ancak barajlara etkisi hemen görülmez. Önce toprak doymalıdır, ardından bitkiler suyu alır, kalan su barajlara ulaşır.”

Yaşar, yağışların mevsim normallerinin iki katına çıkması durumunda ilkbaharda baraj doluluğunun yüzde 20’ye kadar ulaşabileceğini söyledi.

“YERALTI SULARINDAKİ TEHLİKE”

Prof. Dr. Yaşar’a göre İzmir’in su sorunu yalnızca kuraklıkla sınırlı değil. Kentin suyunun önemli bir bölümü yeraltından sağlanıyor ancak akiferler alarm veriyor:

“15-20 yıl önce 40-50 metreden çekilen yeraltı suları bugün 450 metreye kadar indi. 2035’ten sonra yeni bir kuraklık yaşanırsa su ancak 1000-1200 metreden çekilebilir.”

Bu durumun yüksek enerji maliyetine neden olduğunu vurgulayan Yaşar, İzmir’in Türkiye’de en pahalı su kullanan şehir olmasının temel sebebinin bu olduğunu söyledi.

“GRİ SU TARIMA KAZANDIRILMALI”

Uzman çözüm önerisini ise şöyle dile getirdi:

“Çiğli Arıtma Tesisi günde 500 bin metreküp su üretiyor. Bu su tarıma kazandırılırsa Menemen ve Gediz ovalarında yeraltı suyu çekimi durur, akiferler yeniden dolabilir.”

“SU KESİNTİLERİ SİYASİ DEĞİL, HAYATTA KALMA MESELESİ”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ağustostan bu yana uyguladığı gece su kesintilerini hatırlatan Prof. Yaşar, bu önlemin devam etmesi gerektiğini söyledi:

“Eğer bir yerde düzenli su kesintileri başlatılmışsa, bu suyun tükendiği anlamına gelir. Ancak bu siyasi bir başarısızlık değil, bir zorunluluktur.”

Gece 23.00 ile sabah 05.00 arasındaki kesintilerle günde 100 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını belirten Yaşar, uygulamanın bir yıl daha sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

“YÜZDE 25 DOLULUK OLAĞANÜSTÜ BAŞARI OLUR”

Barajların dolum döneminin nisan ortasına kadar süreceğini söyleyen Yaşar, “Aralık sonunda yüzde 3 artış görülürse bu iyi sayılır. Eğer nisan ayında yüzde 20’ye ulaşılırsa başarıdır, yüzde 25 olursa olağanüstü olur” dedi.

Haber Editörü