Gelecek sadece yıllar sonra yaşanacak bir olgu değil bugün attığımız her adımın sonucu. 2 Aralık Dünya Gelecek Günü tam da bu nedenle her yıl geleceği konuşmak, düşünmek ve tartışmak için önemli bir fırsat sunuyor. Bu günde biz de rotayı gençlere çevirdik. Çünkü gelecek en çok onlarla ilgili. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde öğrencilerle konuştuk, gelecek üzerine hayallerini, kaygılarını ve beklentilerini sorduk. Aldığımız cevaplar hem umut veren hem düşündüren türdendi.
“HEM KORKUTUYOR HEM UMUTLANDIRIYOR”

ÇOMÜ öğrencisi Esma Bayram geleceğin kendisinde yarattığı duyguyu şöyle özetledi:
"Bir yanım heyecan dolu, bir yanım endişe içinde. Belirsizlik, ülke şartları ve istediğim hayatı kuramama korkusu beni düşündürüyor. Ama bir yandan hayal ettiğim yaşam, olmak istediğim kişi ve hedeflerim umut beslememi sağlıyor."
Esma’ya göre umutla kaygı arasında ince bir çizgi var. Ne tamamen karamsar ne de tamamen pembe bir tablo çiziyor. Hislerinin en merkezinde “belirsizlik” yer alıyor.
“EN BÜYÜK HAYALİM: MESLEĞİMİ ELİNE ALMAK”

Kendi geleceğine dair en büyük hayalini şu sözlerle anlattı:
“Eğitim hayatım bittikten sonra mesleğimi elime alıp iyi bir öğretmen olmak istiyorum. En büyük kaygım da bunu yapamamak.”
Onun için gelecek, önce meslek sahibi olabilmekle mümkün. En büyük endişesi ise bunun bir ihtimal olarak kalması.
“HER ŞEYİN BAŞLANGICI EĞİTİM”
Esma, toplumun geleceğe bakışını değiştirecek ana unsurun eğitim olduğunu söyledi:
“Eğitime verilen önem azaldıkça toplum geriye gidiyor. Eğer bu değişirse biz gençler daha az kaygılanırız.”
“BİZ BU DÜNYANIN GELECEĞİYİZ”
Bugünün dünyasında genç olmanın en zor yanını sorduğumuzda ise “anlaşılmamak” cevabını verdi:
“Gençlerin büyüklerden tarafından dinlenmediğini düşünüyorum. Oysa biz bu dünyanın geleceğiyiz.”
Esma, gençlerin daha fazla söz sahibi olması gerektiğini vurguladı.
“İŞSİZLİK VE EKONOMİ HAYALLERİMİZİ ETKİLİYOR”

ÇOMÜ öğrencisi Sevcan Çayır geleceğe dair çok daha kaygılı:
“Ülke koşullarında önümüzü göremiyoruz. İşsizlik korkusu her şeyin önüne geçiyor.”
Sevcan’ın en büyük hayali ise kendi okulunu kurabilmek. Ama ekonomik şartların gençlerin hayallerine ket vurduğunu söyledi:
“Ekonomik kaygılar yüzünden gençlik bile gençlik gibi yaşanamıyor. Yurt dışı hayali kurmak bile lüks oldu.”
“EĞİTİM OKUL ÖNCESİNDEN DEĞİŞMELİ”
Sevcan da tıpkı Esma gibi ilk değişimin eğitimde başlamasını istiyor. Bunu daha net şekilde şöyle ifade etti:
“Her şeyin başı eğitim. Üstelik okul öncesinden başlanmalı.”





